Her gelen sevmez, hem seven gitmez
Yanımda yoksan eğer, mutluluk yetmez.
Her şeyi yap, ama “seviyor gibi” yapma.
Sevmeyen, yalanı yüreğine yük etmez.
2002
Aklımda değil yanımda ol, sımsıkı sar beni.
Düşmeden tut, toprak alıyor üstüne düşeni.
Bildiklerimi okuma bana, bilmediklerimi oku.
Kirman gibi dönüp durma, bilirim varı yoku.
Kimimiz “iş” kimimiz “aş”, hep rızkın peşinde
Her şeyden habersiz, Azrail de peşimiz de
2002
Hayatını değiştiremeyeni, hayat değiştirir
Sende varsa güç, güçsüzün gücüne gidebilir.
Bu dava hak davası değil, halk davası olacak
Bey gibi günler gider, hey gidi günler kalacak.
Kubbe altında hutbe kolay, külahıma anlat
Başını ormana yasla, ayağını deryaya uzat.
“Hiçi” her şey, her şeyi de “hiç” görürsün
Delilik ve dâhilik başka, gerçeklere körsün.
“Gitmez” der seversen, sevmemiş gibi gider.
Sen sevmekten vazgeçmezken,o vazgeçer.
Sonra gözde ya “biri, ya bir “birey” olursun.
Dün bugünü bekler, bugün yarını bulursun.
İnsanın iyisi, talihinin kötülüğünden belli olur
Ahmakla birlik olacağına, yalnızlık tarafta dur.
Yapılan ilk hata saflık, sonrası suç mahsulü
Hastalık hissedilir, şifa edilmez, deşme külü.
Tokattan fazla acıtır, yüzüne vurulan gerçek.
Yalanları saklayanlar, doğruları kaybedecek.
İnsan, değerini bilenlerin yanında kıymetlidir
Değerinden fazla değer verme, değer ederidir.
2002
Kimi putlaştırmış, kutsallaştırmış seni
Kimi sesinle yükseltmiş, o alçak sesini.
Beşeriyetin bir icadı, şekil verip yapmış,
Devr-i cehalet, kimi yemiş kimi tapmış.
Ehl-i dünyanın başı,çokluğunla dönmüş
Ya insanlığı ölmüş, ya insanı öldürmüş.
Cahile bey, zalime güç, hakka perdesin,
Bence namahremim kadar, değerlisin.
1992
Soruna çözüm olmayacaksan,
Çözüme sorun olma, geri dön.
Sahip olduğuna malik değilsen.
Kafa değil, kıçın taraftır ön.
2005
Kıyamadıklarım kıydı bana, her nedense
Belki de aradıklarını bulamadılar bende.
Artık, çağırsalar da duymazdan gelirim.
İşine değil, işime geldiğinde gerçeği bilirim.
Nerden gelirsen gel, aynı köye gideceğiz
Ya taşlı, ya tahtalıköy, aynı kefen giyeceğiz.
Aynı “güle güle” ye, “hoşça kalın” diyeceğiz.
Kimden, doğarsan doğ, o Azrail’i göreceğiz.
Bakacağın yüze, utanacak söz söyleme.
Ne soruya “bana ne”, ne “sana ne” deme.
Tamahkâr olma, yeri ve zamanında bırak.
Dün dünde, bugün bugünde kaldı yarına bak.
Adalet gecikse, ilahi adaletle hakkını alırsın.
Dünyada çalışmazsan, dua ettiğinle kalırsın.
2010
Ayasofya, Hıristiyanlığın en eski Kilisesi.
İslambol, Müslümanların ebedi son kalesi.
Haçlıların, bağrına saplanmış ölümcül hançer.
Sanma ki Türk’ün, bu şehre olan aşkı geçer.
Süslümanlar değil, Müslümanlar diyar-ı Türk.
Yetmişiki millettir Çerkez’i, Abazas ve Kürt.
2010
“Aylık” değil, “ anlık” yapılmalı plan
Yoksa nedamettir, yükün altında kalan.
Gönül değil, gönlümü koydum bu aşka.
Sevgi anahtarı, ihanet kilidi daha başka?
Söz verirken “erkek”, tutarken “adam” ol
Erkeksen adam gibi sev, sevici adam bol
2010
Kötü günlerin de, iyi yanları var.
Gerçek dostlarını tanımak gibi
İyi insan bulunmaz, o seni arar.
Mekânı da olsa, kuyunun dibi
Toprağa girip kim dalıp çıkmış?
Mezar havuzunda yüzermiş gibi.
2010
Hiçliği kabulümdür, kulluk için sermayem.
Erkekte Muhammet’tir, kadında Meryem
Onca peygamber, dört kitap ve sayısız emir
Mucizeler bini aştı, iki büklüm olmuş demir.
Âdem’den bugüne dek, insan için ilk diziliş,
Zalim üstte tepiniyor, mazlum için son eziliş.
Kalplerse taştan katı, fosilleşmiş onca taşlar.
Taştan katı taş kesilmiş, secdelerde başlar.
Korkuyla yaşayanlar, cesarete meylederler.
Acı çekmek, ölümden daha çok cesaret ister.
Aklının peşinde koşanlar, aptallıklarını görür.
Cesurlar bir kere, korkaklarsa bin kere ölür.
Tatlı nameler, iyi bitmeyen acılarda saklıdır
Hayvan ayağından, insan dilinden bağlanır.
Mutluluk istiyorsan, aptal görünüp akıllı ol,
Sevgi, mutluluğa giden, ömürden uzun yol.
1991
Kayıt Tarihi : 6.9.2012 09:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!