Korkuyorum.
Gönülden gönüle bilinmez bir yol gider,
Şansa,kadere,ne çıkar o da bilinmez yaratan bilir
çünkü inanılmazın tek sahibi o.Evet inanılmaz
yaşanmadan inanılmaz,ben yaşıyorum ama söylemeye
korkuyorum ve inanmıyorum,belki bu tatlı bir rüya uyanacağım
diye çok korkuyorum,unutulmaya yüz tutmuştu bu gönül
çıktığı yol cennet'e çıktı sanki çünkü gördüğüm bir periydi,
terkedilen,unutulan o gönül yeniden doğmuş gibi hiç ama hiç
acı çekmemiş gibi hayatında sevip sevilmemiş gibi bir alevin
içinde buldum kendimi.Dedim ya bir rüya ise seni seviyorum
desem uyanırsam mazallah,yada seviyorum desem darılır diye,
kırılır diye kavuşmadan ayrılır diye çok korkuyorum.
O cennet'im cehennem'e dönüşür diye korkuyorum.
Sımsıcak.
Sıcacık duruşu,bakışı,ruhumun en derinliklerini kendine
bağlayan o hayat veren tebessüm yokmu?
Başımı kaldırıp doyasıya bakmaya kıyamıyorum,korkuyorum.
Ellerini avucuma alıp yanağıma koyamıyorum,sanki heyecanda
damarımda çekilen kanımın soğukluğu onun sıcacık ellerini
üşütecek diye kıyamıyorum.Üşüyecek,üzülecek bir daha
gülmeyecek diye korkuyorum,sevmeye kıyamıyorum.
Yumuşacık.
Daha dalında kopmamış nadide bir gonca misali zarif,
gökyüzünün kucakladığı bulutlar kadar yumuşacık,atılıp
selvi boyuna tenini koklayıp,o ince beline sarılıp nefes
almadan doya doya hiç bırakmadan öpmek var ama.
Bir his diyorki özlem ateşi ile yanan dudakların,o
yumuşacık al yanakları yakarda incinir diye,öpmeye
kıyamıyorum.Yanar diye,incinir diye,gücenir diye
çok korkuyorum,doyunca sevmeye kıyamıyorum.
Kayıt Tarihi : 15.12.2015 19:45:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!