Sevmenin Bedeli Şiiri - Ömer Tural

Ömer Tural
1696

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

Sevmenin Bedeli

Ağır olur sevmenin bedeli
Çokluğunda seversin oyuncaklarını
Ananın sıcacık kucağını
Ama avuçlarından kayar bu hayaller.

Sonra okul zili, en büyük aşkın olur
Koşup oynarsın arkadaşlarınla
Bir ip atlar, bir topa vurursun
Zaman su gibi akar, hepsi mazi olur.

Sonra ferci bakışlı bir çift göz çıkar karşına
Saçlarıyla bağlar, o da sever seni
Ama sevgilerin avcısı çok olur
İstemeyeni, darbesi en ağır olur.

Vatanı seversin ölümüne, şehit olursun belki
Kanını canını verdiğin vatanında
Kimileri satar üç pula beş pula
Menfaatleri uğruna, çıkarları uğruna.

Sen kanını dökersin bayrak uğruna
Kimileri nutuk atar rant uğruna
Evlenirsin, çocukların olur
Zaman geçer, hepsi bir bir el olur.

Torunların olur, sevginin karşılığı ayrılık
Kısacası, sevmenin bedeli ağır olur.

Ağır olur sevmenin bedeli
Oyuncaklarını seversin çokluğunda
Ananın sıcacık kucağını
Masum hayallerin avuçlarından kayar.

Okul zili, en büyük aşkın olur
Koşar oynarsın arkadaşlarınla
Zaman bir su gibi akar
Birer mazi olur tüm anılar.

Ferci bakışlı bir çift göz çıkar karşına
Saçlarıyla bağlar, o da sever seni
Ama sevgilerin avcısı çok olur
En büyük darbeyi kalbinden yersin.

Fidan dikersin, orman olsun diye
Kuşlar konsun, gölgesinde yolcu dinlensin
Çocuklar salıncak kursun
Gövdesine "Ölümüne Aşk" kazınsın.

Oysa bütün hayallerin boşa çıkar
Ya suyu kesilir ya kibrit yakılır
Geriye bir kül yığını kalır
Tüm emeklerin bir anda kül olur.

Vatanı seversin, ölümüne
Belki de şehit olursun bu yolda
Sen canını verirken bayrak uğruna
Kimileri nutuk atar rant uğruna.

Evlenirsin, çocukların olur
Bir bir el olur, yuvadan uçar
Sevginin karşılığı ayrılık
Kısacası, sevmenin bedeli ağır olur.

Ömer Tural
Kayıt Tarihi : 22.9.2025 22:56:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Sevmenin Bedeli Ağır olur sevmenin bedeli... Çok küçük yaşlarda başlar bu yolculuk. O zamanlar, oyuncaklarını severdin. Her biri ayrı bir dünya, ayrı bir hayal kurardı kafanda. Ananın sıcacık kucağı, güven veren kokusu... Ama çok geçmez, küçücük avuçlarının içinden kayıverir bu masum hayaller, bu ilk sevgiler. Sonra okul yılları gelir. En çok teneffüs zilini seversin o günlerde. Arkadaşlarınla koşup oynamayı, bir ip atlamayı, bir topun peşinde ter dökmeyi. Zaman, bir su misali akıp gider. O günler birer anıya dönüşür, hepsi birer mazi olur. Derken bir gün, ferci bakışlı bir çift göz çıkar karşına. Saçlarıyla bağlar, sözleriyle büyüler seni. Seversin onu. O da seni sever. Ama bu aşkın avcıları çok olur, istemeyeni çok olur. İşte o zaman en büyük darbeyi yersin. Sevginin acısı, kalbinde derin bir iz bırakır. Tıpkı bir fidan dikmek gibi. Büyüsün, ağaç olsun, bir orman olsun diye can suyu verirsin. Kuşlar dallarına konsun, şen şakrak ötsün, geçen yolcular gölgesinde dinlensin istersin. Çocuklar salıncaklar kursun, dibinde sevgililer buluşsun istersin. Ağaca "Ölümüne Aşk" diye isim taksınlar, gövdesine bir kalp konsun diye hayal kurarsın. Oysa bütün bu hayaller, bir anda yok olur. Ya hainler tarafından suyu kesilir ya da bir kibrit yakılır ve bütün emeklerin sonu olur. Geriye sadece bir kül yığını kalır. Sonra vatanı seversin, ölümüne. Belki de bu vatan uğruna şehit olursun. Kanını, canını feda edersin. Ne yazık ki, sen kanını döktüğün o bayrak uğruna, kimileri nutuk atar rant uğruna. Sen canını verirken, kimileri vatanı satar üç kuruşa, beş kuruşa; menfaatleri, çıkarları uğruna. Evlenirsin, çocukların olur. Onların büyüdüğünü, kendi hayatlarını kurduğunu görürsün. Zaman geçer ve hepsi bir bir el olur, yuvadan uçar. Sonra torunların olur. O sevgiler, o bağlar... En sonunda sevginin karşılığı bir ayrılığa dönüşür. Kısacası, bu hayat denen yolculukta her şeyin bir bedeli vardır. Ama en ağırı, sevmenin bedelidir. Sevdiklerinle başlar ve yine sevdiklerinle, onların yokluğuyla biter bu hikaye.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!