Ey Allah’ım onun içini en iyi sen bilirsin,
Çıkışı nerede bu kalabalık şehrin?
Sevdim…
Dudakları suni teneffüs taşıyordu kırılgan nefesime.
Ve kırmızı…
Kırmızı, öylesine şehvetliydi ki dudaklarında,
Adem’in elması görse utanırdı renginden…
Çok sevdim Allah’ım, iman eder gibi;
En çokta bu yüzden günahkarım belki de…
Saçları vardı…
Geceyi hasetten öldürecek kadar siyah,
Hasretten boynuna dökülen bir nehirdi sanki.
Penceresi aralanan göğsüne perde…
Hırçın,
Asil,
Ve asi…
Yıldızları koynunda uyutacak gibi...
Yumuşacık,
Uzun,
Ve siyah…
İsyan değil Allah’ım bu, yumruğumu sıkmıyorum.
Artık saçlarında gezinemeyen parmaklarımı,
Avuçlarımda boğuyorum…
Gözleri…
Suskundu.
Doğuştan sağır olsan anlarsın o bakışların evrensel dilini.
Haykırır gibi bakardı,
Hıçkırırcasına,
Ve gözbebeğinde ışığı kırarcasına…
Kınında kendi gırtlağına dayanmış keskin bir kılıç gibi,
Suskun,
Sessiz,
Hıçkırırcasına.
Öylesine parlardı ki içleri, tarifsiz…
Titreyen ses telini ihbar eder gibi bakardı işte.
Ayrılık demeden, ayrılırdı bakışları gözlerimden.
Ve yere düşerdi sonra…
Ve sesi…
Konuştu Allah’ım, duydum sesini!
Sesi…
Kıyametten önce Sur’un ucundaki o son senfoni.
Bir mabedin çöküşü kadar uğultuluydu.
Sesi; harfsiz bir lehçenin tek kelimesi,
Teni terk eden ruhun o son çığlığı,
Dudaklarından akan kırmızı rujun kanıydı sanki,
Sesi, tanımadığım bir melodram ağlıyordu.
‘git’ dedi, git.
Allah aşkına git, öl istersen ve bit…
Öldüm kadın!
Dudaklarına,
Saçlarına,
Gözlerine,
Ve sesine…
Sevmekten öldüm seni…
Yalnızlığımı tak saçlarına, yokluğumu da…
Benim adım huzur artık, bir daha uğramam sokağına…
Kayıt Tarihi : 5.10.2011 18:13:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ezgin Kılıç](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/10/05/sevmekten-oldum-seni.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!