Sevmekten Kırdı Geçti

Kırmızı güle vurursan al akar yanaklarından damlalar,
saçlarında baharı tutamazsın,
kış olur her teli düşüncelerinin...

hasret bakışlarında sevginin çok uzaklarda olduğunu görürsün,
derin bir iç çekersin,
iki ayrı evren gibi gelir yanyana duran gözlerin sana...

öpüşürken yağmur toprakla utanmaz hiç bir zaman,
olağan çıplaklıkları dert etmez yürekler zaten,
bir süre sonra damlalar görünmez olur,
toprak eski halini alsa da değişmiştir içindekiler...

sert aşk koşullarında sevgi mücadelesi devam eder,
hiç kimse gözlerimi benim kadar sevemez,
solmasın diye suladığım çiçeklerden en güzeli...

kaç odalı olursa olsun yüreğin,
senin yatacağın yer boyun kadardır,
bebeğini çalacak yabancıya kapı açmaz hiç bir anne...

kalp bu,
senide durdurur benide,
her yangında binlerce kül kalır geride,
hangi dereceden yandığının ne önemi var?
daha önce de olmuştur,
geçmiş zamanların efendileri değişik kılıçlar sallamıştır,
keşif tarlalarında iki defa işaretlenmez bir kalp,
her geminin ipi bağlanmaz kapalı limanlara...

bütün numara bu,
damarlarını sıkarak dişlerini gıcırdatman,
yağ gibi su üzerine çıkar gizler,
bıraktığın anda söner ucu bağlanmamış balonlar...

illüzyon içinde sihir yapmaktır özünden ayrı büyümek,
ağaç hangi dalının kesildiğini bilir,
uzanamamak,umursamamak değildir...

beni şahit yazma YaRabbim uygunsuz beden dönmelerine,
melankoli aşkların göz birleşmelerine dahil etme,
beyaz gülleri boyayan kirli sevdalara su verme,
durduğum yerde kalayım,
kalbim acımıyor,
kalbim açıyor kollarını minik bir sevdanın nefesine...

binbir renkli ip yumağı gibi,
yuvarlandıkça gökkuşağı yaratıyorum,
tek eksiğim gökyüzüne asılmıyorum,
zaten sahipli dünyalara kur yapamaz benim yüreğim...

başka yaşamlara kıyaslama yaparsan versiyon tükenir gönülde,
kulağa hoş gelen mi?
yüreğe hoş gelen mi?
hangisi daha fazla vakit geçirir seninle...

sevmekten kırdı geçirdi bu aşk beni gülmekten öte...