bir insan ateşte yürümeği öğrenebilirdi belki
ama ateşi kalbinde nasıl taşırdı
denizler mürekkep, ormanlar kalem olsa
aşkın dirarını görmeden nasıl çizebilirdi
lal olmuşken dili ve mahkumken elleri
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman