Günlüğüm gecenin rengi üstümüze bulaştı bir kere ya
kaderime bulaşmasından korkarım.
Şiirler mi yalan söylüyor mısralar mı yanıyor? Bilemiyorum.
Yıldızlar bazen gecesini terk edip ihanet etse de
gecenin hükmü kendine bile geçmiyor sanırım.
yüreğime zincir vurmaya kalkışlarımı,
isyan çiçeklerini sevişimi düşünüyorum da;
yollara çıkmak mı kolay için için oturup yanmak mı? Onu da bilmiyorum. Deniz muammasını kalbinin derinliklerine nakış nakış işlemek mi kolay?
Onu da bilmiyorum.
Gözlerimi yarına bırakıp sonsuzluktan soysuzluğa geçmek,
en zoru bu olsa gerek.
Sebepsiz yaşamak ve yanmadan külü hissetmek taa içinde.
Seher vakti artık gözlerimin önünde.
Kuşlar, vefasız yolcular ve hercai menekşesi ve katığım ekmek boş verdim. Sevmekten, ölmekten, yaşamaktan, gözlerimden, nefesimden, neferimden boş verdim.
Anlatamadım ya hülyaya deryayı şimdi kelimelerden de vazgeçtim.
Dedim ya günlük sevmek kolay, ölmekte
ama asıl zor olan donuk gözlerle görmek, kalpsiz bedenle umarsızca erimek ve adını gözyaşlarına gizlemek.
Yoksa ölüm serseri kuşunun sefaletinde saklı
ama asil olan sevginle her gün defalarca ölüp yaşamaktır.
Kayıt Tarihi : 21.8.2006 23:44:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!