Sevmek (deneme) Şiiri - Aynur Uluç

Aynur Uluç
498

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

Sevmek (deneme)

Güzel kokulu bir gülü koklamak. Hanımeli sofrasında kendinden geçmek. Masum bir bebeği almak kollarına. Sevmek güneşi. Ufka dalmak, en güzel ışıklarıyla güne sırtını dönerken o. Denizi seyretmek, doyasıya usul usul kıpırdarken nahif yatağında. Ya renklerin harmonisinde sarhoş olmak. Sevdiğini sarmak sana gülümserken. Okşayan elini öpmek. Seni kucaklayan şefkate kabarması yüreğinin.

Sevmek, bu mu gerçekten? Yoksa bu, kolay olan mı?

O denizi, hiddetini sana köpürtürken sevmek peki nasıl olurdu? Boğulurken dalgalarında, açmak bağrını. Bereketiyle taçlandırırken değil ovalarını, başaklarıyla sarmalarken değil öğünlerini, çiçeklerini fışkırtırken değil otağına, öfkesine maruzken sevmek toprağı…Çatlakken okşamak yarıklarını. Kokmazken, yağmura hasret kavururken o, çıplak tenini.

Dikeni batarken göğsüne, koklamak gülü. Hanımelleri sıkarken boğazını. Bebek uyutmazken geceleri en tatlı rüyanda. Güneş, yara ederken göz bebeğini. Renklerden payına düşen karaları bağlamışken tam, dört bir yanına. Sevdiğin, bıçakla üstüne yürürken peki; deşecek olan bağrını.

Yine de sevebilir misin?

Gel, diyerek kucak açabilir misin fırtınalara?

Böylesi sevebilir misin sevince?

Aynur Uluç
Kayıt Tarihi : 29.10.2006 17:19:00
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Hasan Büyükkara
    Hasan Büyükkara

    Kültür, kendisini yaşayarak üreten toplumun önceliklerine göre şekillenir..derler

    aşk ve kültür...

    modern kültür ve aşk..

    Acaba ölümü umursamayanlar ,hayatı umursarlar mı..?

    Aşkı uğruna ....

    Yeşilçamda bir film ismine benziyor...

    Acaba hayatı hiçe sayanlardan mı çıkar daha iyi aşıklar..

    Soruları bir sondaj gibi atmış yüreklere sevgili Özbek..

    Yanıtı bilinen ama hissedilmesi uçurum hissi veren zor sorular bunlar...



    Cevap Yaz
  • Temel Kurt
    Temel Kurt

    telaşlı bir güne uyandı martı,kazanması gereken bir güne...

    kapitalist biraz daha zengin olmaya ovdu ellerini,işçi akşam evine gitmeye,kadın kızına sım sıkı sarılmaya,çocuk ayakkabı bağcıklarını bir birine bağlamaya...

    telaşlı bir akşama saklandı martı...

    biliyordu yalnızca ertesi güne bir umut vardı hep,şafak kadar parlak...

    güzel bir dilekti her uyku,yalınca...

    Cevap Yaz
  • Yunus Güzel
    Yunus Güzel

    Su gibidir aşk… İzin almaz kimseden, bütün boşluklara sızıverir…
    Aşkta herkes fludur, bir tek sevdiğin berrak…
    Seversin, dikeninden ellerin kan ter içinde kalsa da gülü… Ellerindeki kana bulaşmıştır kokusu, damarlarında dolaşıyor sanırsın… Söküp atamazsın gülü damarlarından…
    Bir akşamüstü, güneşin batışının güzelliğini görürsün denizde… Hırçınlığına aldırmadan seversin denizi… Umarsın, dinginleşir de bir gün, sıyrılır hırçın dalgalarından, sana huzur verir, ay ışığı ve yakamozundan…
    Sadece güzellikleri kalıcıdır sevdiğinin, diğerleri geçicidir diye beklersin…
    Yani aşkın kendisi normal değildir ki, aşıkların niteliklerinin önemi olsun…
    Aşkta, kişinin tanımı yapılamaz… O, sadece vardır… Varlığı da yeterlidir aşk için…
    O yüzden, ben şu özellikleri olan birini seveceğim, ya da sevmeyeceğim gibi önkoşullar geçerli değildir aşkta… Eğer aşıksan sadece seversin ve şiddetle sevilmek istersin…

    Cevap Yaz
  • Nilgün Aras
    Nilgün Aras

    ' Sana gül bahçesi vadetmedim' (Joanne Greenberg)
    Bir zamanların çok satmış kitabı. İçeriği ile belki kısmen, fakat adı tümüyle konumuzla bağdaşık.
    Sevgi bize gül bahçesi vadeder mi, dikensiz gül bahçesi?
    Ya da biz, bu vaat var, kabul ederek mi yola çıkarız?

    Bırakınız gül bahçesini, hırçın bir denizse karşılaştığımız... öfkeli, yakıcı bir toprak?

    Gönlümüz huzurlu, sakin manzaralardan yanadır.
    Öte yandan güç etkiler.
    Bir orman yangını karşısında kimse sarsılmamazlık edemez... ve kesinlikle ağaçların tarafını tutarız.

    İçimizde ilkel bir yan, yangından gözlerini ayıramadığını fark eder. Koca bir ormanı çatırtılarla yok eden sarı, parlak, çatal diller. Etik değil ama büyüleyici.

    Sevginin yatışkın hali, gerçekte büyük kapasitesini seçmemizi engeller. Dinginlik bir süre sonra sıkıcı bile gelebilir.

    Biz, bizi sarsan güce vuruluruz. Tutkun oluruz. Yerimizden sıçratıyor ve bu yolla yaşadığımızı duyuruyor gibidir.

    Boşuna değildir, yaşamın bir rüyaya benzetilmesi. Sevgi var; tatlı fısıltılarını sürdürür, sizin de sakin tatlı bir yarı-uykuyu sürdürmeniz için.

    Sevgi var; çoğunlukla farklı adlar buluruz biz onun bu uyarıcı haline, işi gücü irkiltmektir.

    Kimi onu seçeriz kimi bunu.
    Biri yordukça öteki özlenir.

    Aslında ağaçlardan yana yaparız tercihimizi,
    yangından etkileniriz.

    Cevap Yaz
  • Nurdan Ünsal
    Nurdan Ünsal

    Bu tür bir sevmenin hastalıklı bir ruh halini yansıttığı kesin olmasına kesin de bunun adına ihtiras da denebilir.

    Öyleyse aşk acı çekmeye ve çektirmeye peşinenen gönüllü olmaktır.Ötesi derin tahliller gerektirir tabi.

    Güzel bir yazıydı zıtlıklarla pekiştirilmiş, dikkat çeken...Kutlarım sevgiyle...Nurdan Ünsal

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (7)

Aynur Uluç