Asr_ı Saadetten tablolar geliyor gözümün önüne…
Mekke’den, Medine’den, Taif’ten…
Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in o ruhlara huzur, gönüllere sürur veren hayatından kesitler. O’nun gökteki yıldızlar kadar seçkin ashabından modeller…
Öyle dehşetli bir asırda yaşıyoruz ki, insanlar şaşkın. Ne yapacağını, nasıl yaşayacağını, kimi kendisine örnek alacağını bilemez durumda. Çocuklarımızın, gençlerimizin sahte kahramanlarla,bizden olmayan, ahlâkı sükût etmiş insan görünüşlü ne idüğü belirsiz mahluklarla süslü hayalleri…
Oysa bizler müslümanız. Bu kadar şaşkın olmamalıyız. Yolumuzu aydınlatacak, bize misal olacak o kadar çok yıldızlarımız varken tarihimizde, hangisine tutunsak yolumuzu buluruz.
Aslında bizi kurtuluşa götürecek, tereddütlerimizi izale edecek misallerimiz olmadığı için değil bu şaşkınlığımız, bizim onları bilmeyişimizden. Hayatlarına vakıf olmayışımızdan. Bize yol gösterilmeyişinden kaynaklanıyor. Oysa biraz araştırsak, biraz okusak, anlasak. Hayatımıza yön verirken neyi esas almamız gerektiğinin idarkine varmış olsak...
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
anlamlı güzel bir yazı içten duygular katılarak yazılmış
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta