Aklında kalmak gün boyu,
Şimdi nerede, ne yapıyor acaba diye düşündürtmek seni
Baktığın yerlerde aratmak,
Söylediğin sözün ana teması, satır aralarındaki muamma olmak,
Ha geldi ha gelecek diyerek bekletmek gözün kapıda,
Bir günü hasret ile kapatırken yarına taşımak yeni baştan umutları,
Zaman zaman yormak seni,
Zaman zaman dinlendirmek.
İsyan ettirmek umut yüklü günlerin içinde zamanlı zamansız.
Ama yüreğini hiç küstürmemek.
Özlemin tam doruk yaptığı yerde çıkmak karşına,
Ellerinde üşümek bakışlarında yanmak,
Vuslatı vuslatının güzelliğinde yaşamak,
Doyumsuz ve masum.
Sen gibi anlattım ya benim aslında bu
Ve sonrası;
Bağlamak elini, kolunu, hapsetmek yüreğini yüreğime
Anahtarları atmak denize.
Sen içerden çığlık çığlığa kurtulmak isterken,
Kapının ardından gözü yaşlı izlemek seni.
Gitmelerinden korktuğum için , gitmelerini engellemek için
Yakmak denizlere açılan tüm gemileri, köprüleri
Yüreğim acıdan bin parça
Kapalı kapıların ardından sevmek seni
Kaybolup gitmenden, kayıplara karışmandansa
Gözümün gördüğü, yüreğimin hissettiği yerde sevmek seni.
Hiç acı çektirmeden
Doyumsuz ve masum.
Nasıl sevmek bu diyeceksin belki?
Seven sevdiğini böyle hapseder mi?
Eder güzel yüzlüm eder.
Sevdiğine acı çektirmeyecek bir yürek ise hapsettiği yer
Sadece hapsedenin kendine ise acısı, kendi içine ise gözyaşları
Sevdası hiç görmeyecekse o gözyaşlarını
Seven sevdiğini de hapseder o yüreğe kendini de.
Yeter ki ayrılmasın gözleri gözlerinden
Yeter ki bırakmasın elleri ellerini.
Kayıt Tarihi : 14.12.2021 09:45:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!