Seni sevmek bir gölün tortusunda kurbağa yavrusu gibi yok olmaksa.
Ben bu ezikliği bir sabah Nemrutun kızıl dağında hissettim.
Ve senin olmadığının bir cümle kurgusunda hep gizli öznede kendimi mahvettim.
Seni sevmek bir Ankara sabahında vakitli vakitsiz vurulmaksa.
Ben bu duyguyu kızgın asfaltlarda zakkum çiçekleri yetiştirdiğim zaman hissettim.
Ve bir dersim ateşinde yanarak külümü ateşböceklerine yedirttim.
Seni sevmek bir volkanın sevdiği için kendi kendini yakmasıysa eğer.
Ben bu yanmayı elimde orak bir buğday tarlasında ve güneşin en kızgın vaktinde hissettim.
Ve senin olmadığın bir sabahçı kahvesinde yüreğimi zifir çayınla demlettim.
Seni sevmek meraklı iki çift gözün saatin kaçıncı zıngırdamasında kalkıp sürüye koyulmadan ve hatta ölmeden bedenleri yerin çok altında, bir esrar sıcaklığında boguşmaksa celladın kör kurşunuyla
Ben bu savaşı bir tarih önce koynuma aşkımı alıp cephane ateşinde hissettim.
Ve senin doldurduğun yıldızları heybemden çıkartıp aç kurtlara yedirttim.
Seni sevmek donmaksa eğer bir gecekondu rüyasında.
Ben bu soğukluğu dağ başlarında keklik avlerken hissettim.
Ve senin yok olduğun zamanlarda ateş karşısında tuttuğum keklikleri seyrettim.
Seni sevmek bir bebeğin ilk olarak baba demesiyse eğer.
Ben bu sevinçi bir şubat akşamında elleri üşümüş babanın gözlerinde hissettim.
Ve senin olmadığın zorlu çoğrafyada o gözlerde daha bir çok şey keşfettim.
Kayıt Tarihi : 24.12.2005 15:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
kutlarım.
Burayı kaldıramaz
Şiir olup olmadığı bile şüpheli
Tebrikler yazıya ve yazarına
Saygılarımla
Gerçekten çok güzel. Yüreğinize sağlık.
TÜM YORUMLAR (11)