Saksımdaki umarsızca solan masum çiçek
darıldığım hayatın son mahzun bakışıdır bana
unuttum her şeyi yeni bir yaşamın peşindeyim
sapına kadar sevinçliyim bir kuş kadar mutlu
bitmeyen sevdalardan sürgün yüreğim artık huzurlu
toy bir yağmurun altında ıslanan bedenim dingin
her sokağa çıktığımda çoğalıyor yaşlı umutlarım
durmadan gülümseyen bir çocuğun gamzesinde
güzü beklerken iki bahar arasında kalmış gibiyim
durulmuş bir su tadındaki şarkıların içindeyim
Mutlu olmayı acılandığım kadar biliyorum
küçük sevinçlerim kadar seviyorum yaşamayı
bir dilim pizzayı bir külah dondurmayı
yüzümü ısıtan güneş kadar seviyorum
yürüdüğüm kumsalı sevdiğim kadar
hayatın içinden geçen bir şarkı bir film
bir şiir okumak kadar güzel seviyorum
bir kuşun cıvıltısını neşesini soluyorum
dudağıma düşe kalka gelen her gülüşümde
yarım bir tebessüm çalıyorum hayatın yüzünden
içimin içine kadar doluyor yeni yetme bir umut
çiçekler açıp gidiyor serseri başım kendi halinde
üzerimde adamakıllı bir takım afili bir kravat
yakamda özgürlük kokan kırmızı bir karanfil
geçmiş zaman beyazı saçlarımda çınar yelleri
Yitirilen zamanım sessiz bir sevdanın kurbanı
şüphesiz faili belli apaydınlık bir cinayet
tanık yok kanıt yok artık sevmeye mahal yok
zaten bu zamanda da o bildiğimiz eski aşklar yok
kim sarınırsa sarınsın artık aşkın o ince tülüne
kim isterse onun içini doldursun o tatlı hüzün
yaşadığım her mutsuzluğu silip attım
örselenmiş bir ışık aydınlatıyor yüreğimi
hayatın sıcağında usul usul ısınıyorum
gökyüzü mavi bulutlar uçarı güneş hep sıcak sarı
Kayıt Tarihi : 12.1.2022 12:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!