Yazılmamış bir şey yok aşka dair.İnsanoğlu seviyorum demiş bir kere.
Kerem’in Aslı’ya söylediği, Mecnun’un Leyla’ya anlatmak istediği hep aynı…
Ben çok geç kaldım bunu söylemeye…
Yaşanmamış bir şey yok aşka dair.Yar! diye kıyılan can, dökülen kan, aynı…Kaç yiğit gövdesi düşmüş yere, kim bilir kaç gelinlik kız, kesmiş bileklerini, bir ağacın gövdesine asmış umutlarını, yas tutmuş dönüşsüz gecelere…
Yine de, başka bir tarifi yok bunun, harflerin menzili belli işte, hükmü sabit sözlerin.Aklıma geldikçe gözlerin, yüreğimdeki ses aynı…
Seviyorum seni…
Dağlarda bir çobanın yalnızlığı nasıl mıhlanmışsa gölgesine, yalnızlıktan öte koca bir sensizliktir sırtıma yüklediğim.Yürüdüğüm yollarda pusu kurar eşkıya, yanan köylerde feryadı figan, göç vakti bakışlarda umutlar talan, mayın tarlasında yarım kalmış düşü, on üç yaşın o en tatlı gülüşü, yalan…
Yine de başka bir tarifi yok bunun, öfkenin menzili belli işte, hükmü sabit nefretin…Aklıma geldikçe sözlerin, aldığım nefes aynı…
Seviyorum seni…
Aşk deyince, nedense hüzne dost oluyor insan.Özlediği kadar ayrılık düşüyor payına, Sustuğu kadar çığlık saklıyor içinde, ne kadar gülmek varsa nasibinde, o kadar göz yaşı borçlanıyor hayata.Üzme kendini sakın, inan emeksiz sevda yok, biliyorum en zorunu seçtik biz aşkın, kolayına kaçmadan, korkaklığı seçmeden.Biliyorum kavga bakışlı bir çocuk büyür içimizde her gün.Ellerinde bir avuç umut, gözlerinde bulut…Sıkar dişini, cebinde saklar düşlerini…Vazgeçmeden…
Hasret dediğin şey, koynuma aldığım yosma, vuslata öykünen tenim,
bir efkar dumanı olup karşında soyunurken, terime karışıyor sensizlik...
Üç satır yalnızlık düşüyor mektuba, her ay ışığı vurduğunda yüzüme, düşlerimde sıcağın üşüyor…
Başka bir tarifi yok bunun, özlemin menzili belli işte, hükmü sabit uzağın..
Düştükçe içine bu tuzağın, çektiğim silah aynı…
Seviyorum seni…
Hiçbir şey korkutmuyor beni artık inan.Her sabah gözlerine uyanan bir günemerhaba diyorum.Her gün adı sensizlik olan takvim yaprağından, bir sayfa daha eksiltiyorum.Her gün daha çok özlüyorum seni.Her gün biraz daha istiyorum, dağ rüzgarı gibi boynuma değip geçen o ılık nefesini…
Her gün…
Daha bir sen kokuyor ayrılık…
Umurumda değil olmazın kahpe duruşu, namluya sürülen ölümün sırtımdan vuruşu,bu aymaz geceler, bu aykırılık…
Serden geçti vakitlere müptela başım! !
Sensin benim ekmeğim…Suyum ve aşım…
Yine de başka bir tarifi yok bunun, Kurşunun menzili belli işte, hükmü sabit yaranın..Seni bana soranın, aldığı cevap aynı…
Seviyorum seni…
Bunca uzaklık nedir, niyedir diye düşündüm durdum dün akşam.Hani sırtımı versem dedim toprağa, başını omzuma koysan, ay ışığı saklarken koynumuzda alabildiğine yıldız toplasak gökyüzünden…Hani saçlarını koklasam dedim içimden, dudağıma dudağının neminden bir parça vuslat koysam, yorulsam gül tenine kadınım yorulsam...Utangaç çocuklar gibi anlarken sustuğumuz sözleri, terimiz karıştıkça birbirine, gözlerine yorulsam…
………
Nasılsın? diye sormuşsun bana… Asılsın dedikleri adama…
Ne kadar özlüyorsan o kadar çoğum ben.Ne kadar bekliyorsan, o kadar dirençli.Ne kadar ağlıyorsan o kadar hüzünlüyüm.Köprü altı sarılan bir sigara efkarıyım…
İhanetle ne kadar barışıksa insan, inan o kadar kavgalıyım…
Yalnızım sanma sakın, cüzdanımda saklıyorum bakışlarını, gülüşlerini çocuk
yüzlerinde, öfkeni dağlarda, onurunu, erdemini dağ gibi yüreklerde…
Ne kadar umutsan, o kadar kavgayım ben, ne kadar maviysen o kadar gökyüzü…
Sevdiğim kadar varım…
Ben güzellik, ben…Sevdiğin kadarım…
……
Düşünme sen beni…İyiyim ben…
Sen aç ve yoksul bakışlı o şehri düşün.Yüzüne hayatın karası sürülen boyacı çocuğu, sermayesi tekmelenip yollara savrulan seyyar satıcıyı, aşk tuzağında yitip yok olan genç kızın, hala kasıklarından gitmeyen o dayanılmaz sancıyı…Sen, nafakasız işçinin evine götürdüğü utancı düşün, ocakta çorbası kaynamayan kadını, on yaşında iğfal edilen kız çocuğunun bu düzendeki adını düşün…
Sen aşkı düşün, sevmeyi.Yar bildiğin adamı zamanın geçip gidişine inat beklemeyi.Kuytu akşamlarda herkesten saklı düşürüp aklına, alıp koynuna sevişmeyi.Yazdığın mektubun mürekkebine göz yaşı düşürmeyi, özlemeyi, istemeyi, emeği…
Bu zamanda, öylesi zor ki sevdim diyebilmek..
Sen zoru düşün…
………
Yine de, başka bir tarifi yok bunun, Aklın menzili belli işte, hükmü sabit yüreğin…Hala, sol yanımda durur giderken söylediğin…
Seviyorum seni…
Uğur Deniz ÜlkegülKayıt Tarihi : 21.8.2006 06:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!