Çok uzak da olsak aşk'ın en güzeliydi
Bir çanta dolusu mektup birikmişti..
Mektubun son cümlesine yazdığın;
'Seviyorum seni' sözünü tekrar tekrar okurdum
Telofonun çalmasını,
Postacının zile basmasını beklerdik..
Sabah erken gelmişti bir defasın da postacı
Kahvaltı, çay hazır dı gel beraber yapalım dedim
İlk defa kahvaltıya davet edildim dedi..
Ben de ilk defa çok sevdim dedim..
Mektuplara sürdüğün parfümlü esans kokusu
Evden gitmedi..
Annem bu koku cennet kokusu mu derdi..
Sevgisini Allah koydu kalbime
Özlem kokusu anne demiştim
Anlaşmıştık, söz vermiştik birbirimize
Her akşam dokuz da gökyüzüne bakıp,
Şarkımızı dinleyecektik..
Bazen de telofon da şarkılar söylerdin
O kadar çok hoşuma giderdi ki..
Bir defasın da ağlamış, konuşamamıştım
Anlamıştın da ne o ağlıyormusun demiştin..
Ben de erkek adam ağlar mı demiştim
Sadece ağlasam, burnumun direği yanmıştı
Sesini duyunca bayram sabahına kalkan çocuk,
Annesine koşan kuzu gibi oluyordum..
Çok seviyorum seni..
Bu kelimeyi söylemeyi dahi seviyorum
Desen ki sevgini anlat ne kadar seviyorsun;
Vallahi anlatamam.. O kadar çok seviyorum işte..
Nisan ayının son günleriydi..
Akşam seni almaya gelmiştim
Sağa sola bakmış,
Yanağıma bir öpücük kondurmuştun
Gözlerin kızarmış, altı çökmüştü..
Hastamısın demiştim
Sonradan öğrendim.. Annen söylemişdi..
Akşama kadar yemek yedirememiş sana
İtiraf edeyim mi iki gündür ben de öyleydim
Karşılaştığımız da ellerimiz terler,
Kalbimiz tir tir titrer di
Aşk'ın tarifi buydu sanki..
O kadar çok seviyordum ki..
Yanimdayken bile özlüyordum
Saçlarına dokunduğum da
Parmak uclarımdan kalbime
Kalbimden kalbine bir çağlayan akıyordu,
Firdevs'ten gül kokusu geliyor du sanki.
Selsebil damlaları süzülüyor du yanaklarından..
Bahar çiçeklerinin rengine bürünüyordu gözlerin..
Kader çizgisi..
Böyle yazılmış hayat kitabımızın önsözüne..
Sonra bir kara bulut yaklaştı üzerimize..
Geçer, gider dedik gitmedi..
Bırakır dağılır dedik dağılmadı..
Her aşk hikayesin de olduğu gibi..
Mecnun'un gezdiği çöl kumları savruldu gözümüze..
Ferhatın dağından kasırga esmeye başladı üzerimize..
Bu sevdayı nasıl fırtınaya çevirdik
Hangi kem gözlerin nazarına geldik
Bilemedik..
Savurdu gitti..
Ateş güllesi mısralar mı vurdu bizi..
Anlayamadık..
Aşk'ın en acı şiirleri mi okundu üzerimize
Altından kalkamadık..
Yaktı, yıktı.. Yok etti en güzel hayallerimizi..
Masum sevdanın kazananı,
kaybedeni de belli değil
Birden yağan sağanak yağmur gibi
Sel vurdu bizi..
Her birimizi bir deryaya sürükledi..
Baharı beklerken,
Hazan mevsimi çöktü üzerimize
Mas mavi rüyalarla gelmiştik,
Gökyüzünü karartıp ta gittik
Ah be güzelim ah..
Yalan dünyanın çarkına kapılıp
Sevgimizi mi tüketdik
İlk esen rüzgara
Yüce sevdamızı neden teslim ettik..
Bir tanem.. Canimın içi..
Söylesene ne oldu bize
Gök kubbe neden çöktü üzerimize..
Âllah aşkına söylermisin
Böyle bir aşk'ın ilahi kudretine
Nasıl asilik ettik..
Bu sevgiyi yüreğimize bırakana ne diyeceğiz şimdi..
Sadakatsiz hallerimizi hangi bahaneyle anlatacağız
Hangi tövbe kapısına yüzsüzlük edip yüz sürecğiz..
Sevgiye ihanet kul hakkıdır
Günahımıza niye ekledik be güzelim
My Poem Halil Köse
Kayıt Tarihi : 9.3.2024 21:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!