Seviyorsanız eğer;
Geç kalmayın sakın aşkınızı
söylemeye
telgraf çekin, telefon edin,
mektup yazın...
Uçaklara, trenlere
tüm taşıtlara binin...
Koşun, arayın, bulun,
haber gönderin, birine anlatın...
Duvarlara yazın, ağaçlara kazıyın...
Yani deneyin bütün olanakları,
hiç olmazsa; iki yaprak
samanlı kağıda yazın...
Ama sakın geç kalmayın!
AŞKINIZI SÖYLEMEYE...
Kayıt Tarihi : 14.9.2000 14:08:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

“Ama sakın geç kalmayın!
AŞKINIZI SÖYLEMEYE...”
Buradaki vurgulu çağrı, Derrida’nın différance kavramıyla analiz edildiğinde, paradoksal hale gelir. Anlam, tam da vurgulandığı yerde ertelenir. Çünkü “söylemek” kelimesi, neyin, kime, nasıl ve hangi bağlamda söyleneceğini tam olarak belirlemez. Her söyleme girişimi, daha çok söyleyememe riskini içinde taşır (s. vii–viii). Dolayısıyla şiir, “geç kalma”yı engellemeye çalışırken, sürekli geciken bir dile başvurmaktadır.
...
TÜM YORUMLAR (3)