Merhaba yitik umutlarım ...
Merhaba kaybolan sabahlarım...
Merhaba solmuş güllerim...
Merhaba kahrından ötmeyi unutan bülbüllerim ...
Merhaba ...
Gene ben geldim...
Gene aciz , yanlız ve biçare ...
Yüreğim yangın yeri , diyemiyorum kimselere...
Canım yanıyor , acım kayboluyor yüzümdeki sahte gülüşlerde...
Ayrılık ne zor işmiş...
Hasret adama ne koyar imiş...
Gurur insanın başının belası...
Gurur yerin dibine batası...
Nasıl uydum sanada ,söyleyemedim sevdiğimi
Gitme diyemedim ...
Sensiz olamam , ben yapamam diyemedim...
Nasıl kilit vurdun dilime de ...
Ben bunu kendime nasıl ettim?
Şimdi çıksa gelse ...
Dönmezmi karanlıklar maviliğe
Güneş yeniden doğmazmı üzerimize...
Güller almazmı al kırmızı rengini...
Bülbüller şakımazmı gülün derdiyle...
Keşke gelse ahh bi gelse...
Ben bu sefer seni dinlermiyim?
Seni dilim dilim kesmezmiyim ?
Şu kiliti kırarak, avazım çıktığınca bağırarak
Gözlerimden yaşlar boşanarak
Seni seviyorum ... Gitme ! demezmiyim...
Belki anlar oda beni...
Belki oda seviyordur beni , benim onu sevdiğim gibi...
Ahh Gurur ... Körolasıca gurur...
Sana uyan böyle başını dağa taşa vurur...
için için her gün kahrolur ...
Kafasında hep bir soru işareti...
kimseye diyemez ama...
Seviyormuydu diye kendine sorar durur...
15.05.2019 BaRuT
Barut Can
Kayıt Tarihi : 15.5.2019 03:47:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!