Sevirem sevirem.. diyemiyorum..

güzel nazar değer deyü yüzüne
fazlada seyrana kıyamıyorum
bende bir resmin var kaşı gözüne
bakıram bakıram doyamıyorum

senden ayrılalı kaç aydan beri
bünye görmez oldu bir hamam yeri
temizlenme ister sırtımın deri
ovıram ovıram soyamıyorum

bulduk diyorlardır iyi bir inek
bellediler hani burnumu tünek
kaç tanedir bilmem akşamlar sinek
kovıram kovıram sayamıyorum

aşkın ile düştüm gurbet diyara
ayazlar açtılar boğazda yara
kendim dahi zayıf sesimle nara
savuram savuram duyamıyorum

ucuzsada almam portakal muzu
kaçmış ağzımın tat biberi tuzu
sensiz uzaklarda bir körpe kuzu
çevirem çevirem yiyemiyorum

bir şey yemem sabah dokunur dişe
seni düşünür geç kalırım işe
sarhoşum geceler onlarca şişe
devirem devirem ayamıyorum

ısıtmaz kepenek kalın keçesi
akibet eskici eli geçesi
yine uzun gelir pantul paçası
kıvıram kıvıram giyemiyorum

senle sıra dağlar girdi arama
nutkum tutulur dert gelir burama
güzel sana bir çift sözüm var ama
sevirem sevirem diyemiyorum..
.........................
ne şiirler yazdım derya denize
usulca inciler dökercesine
kırışmış henüz yaş girmeden yüze
alnıma çizgiler çökercesine

bir yoksul şair yok içmeye sütün
bulunmaz pantolda katiyen ütün
öksürük sebebin pek ucuz tütün
bütün ciğerlerin sökercesine

göstermek okura köfte tavası
vermesi okumak şevki hevesi
arada aldırmak orman havası
derince içine çekercesine

yaparsan gözleme dayalı seyran
saygı duyar herkes şu sana heyran
bir dağ köylükleri sunulan ayran
bayramda toplanan şekercesine

etin budun neki en çok tüy siklet
şeytan der hayata bir anlam yüklet
başında bigudi ağzında ciklet
saçı bukle bukle bükercesine

usta şair ozan almasın sazı
çevirir arada yakmadan kazı
önermez kargacık burgacık yazı
bir deli mektubu çıkarcasına

servet nerde onda bağı üzümsüz
ne ana ne baba yavrum kuzumsuz
üstüne vazife olmaz lüzumsuz
işlere burnunu sokarcasına

ilham perisi yok kimin nesine
şairler muhtaçtır daim esine
birde gerek olur yine besine
açlıktan nefesin kokarcasına

şairlik vuslatın sırrına erip
direnmek güçlüğe göğüsler gerip
baharın kırlardan papatya derip
saçına gülleri takarcasına

aşkınla bir kemik birde deridir
belkide ölecek hızlı seridir
şu beden adeta yangın yeridir
özlemin kavurup yakarcasına

doğum günün olsun şimdiden kutlu
aydınlık gün yakın içim umutlu
şiir yazmak beni ediyor mutlu
ela gözlerine bakarcasına

herkese verilmez şairlik salık
değilse göz hafif menekşe çalık
seninle olması nehirde balık
suların içinde akarcasına.. yaar..