Bulutlar böylesi simsiyahken bakamam ki ben gökyüzüne,
Dokunamam ki yeşilin canlılığına
Bilemem ki o dağın arkasının deniz mi yoksa bataklık mı olduğunu,
Göremez ki gözlerim siyahı ve beyazı
Penceremin önündeki güvercin mi benim için daha beyaz
Yoksa kalemimden dökülen yazılar mı benim için siyah
Kırdılar yüreğimi, sebepli sebepsiz azarlarla
artık eskisi kadar yalın bakamıyorum dünyaya.
Elbette geçer diyip boş veremiyorum herşeye
ağlıyorum bütün dertlerimle yalnızlığıma,
yağmur yağarken bakamıyorum çıplak gözle gökyüzüne
dokunamıyorum sıcağa ve soğuğa
Dünyaya bedel idiyse sevmek
neden düştü bize bu ayrılık,
düşündükçe herşeyi
seninle olan sende kalan beni
yitirince kalbe doğan o güneşi, giyince karaları
ve seni kaybettiğimi daha çok anladım
Ben onu hiçbir şeyle değişemem ki
O benim gözbebeğim, yaşamım
İçimden geçenler, gözlerimden dökülen sebebi belli olmayan yaşlar gibi
O benim içime ait, içimde var olan ve orda yaşayan bir melek gibi.
Nefesine hasret, yüreğine hasret
Bizi hasrete atan sevgimizle
Senin için atan ve sana ağlayan o sıcak yüreğimle
Seni senden daha çok seven bedenimle
sana geliyorum ey sevgili!
Ellerimi tutar mısın?
Aç kollarını, beni yalnız sen sev
Dağların beyazını seyrediyorum bu sabah penceremde
Hiç bu kadar beyaz görmemiştim onları.
Toprağı, kurumuş ağaçları karla örtüşen dallarını seyrediyorum
Küçükken yaptığımız burnuna havuç, gözlerine kömür
Eline süpürge, boynuna atkı bağladığımız o güzelim kardan adamı yapmak istiyorum
Ellerim donarak.
Öyle uzak ki artık elin
bütün özlemlerime rağmen
gözlerim senden ayrı yaşıyor gör bak
bir kördüğüm sanki içim
yapmazdı sevdiğim buna bana
şimdi ağlıyorum bekliyorum ve yine ağlıyorum.
günlerden üç ekim saat saat gece yarısını çoktan aşmış
ve penceremdeyim
perdemi açışımla bana göz kırpan bir çift yıldıza,
onların gökyüzüne çok yakıştığını söyledim
ve onlara dokunmak istedim.
bir çiçeğe dokunur gibi
Neleri unutuyor insan
nelere göz yumuyor, hesapsızca
neleri istiyor umutsuzca
nelere inat satıyor kalbini alıyor dersini
nelere cefa, nelere vefa diyor
bilinmiyor, bilemiyor insan
Her insanın bir kışı, bir baharı, bir yazı olmalı
sonbahara gelince o zaten hep var.
en olmadık anlarda önünüze çıkar, hayatın göz kırpışları gibi
bazen süprizler verir, bazen zorluklar ve bazen acılar yaşatır.
sizi artık tanıyorsa biliyorsa zaaflarınızı zaten herşey yaşanmış demektir.
değişen neydiki mevsimlerde ve insanda yaşanan kısırdöngülerde sürgit olan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!