Ayrılık böyle bir şey,
Elin kolun bağlandı.
Hayallerin yok artık,
Umutların dağlandı.
Ne o sonsuz gülüşün,
Ey zavallı insan.
Tamah ettin dünya malına,
Kazandıkların helal mi?
Sevdağ meltemi,
Eserken tenimde,
Çatlamış dudaklarım,
Gözyaşlarımın selinde.
Adınsa tespih olmuş dilimde,
Kasırgalar var şimdi bu şehirde.
Bu gün karşılaştığımız gün değil.
Bu gün senin doğum günün hiç değil.
Sadece seni özledim bunu bil..!
Sevgi aranmak demektir sevgilim.
Kemancı dur..!
Notolarla raksım bitmedi.
Sevdağlandım kanuna,
Aşkım hiç bitmedi.
Döndüm,döndüm mevlana gibi.
Her gün bir yerde gezeceğim,
Ooooh..!
Günümü gün edeceğim.
Aşkı tadında bırakmadan,
Ölene dek seveceğim.
Sana inat kendimi çizeceğim.
Anadoluda yanar türküler.
Davulu,zurnası eşlik eder.
Kalbimizden ruhumuza işler.
Dilimizde coşar türküler.
Kaybolur insan türkülerde.
Hepsinde bir masal gizlide.
O kadar kolay değil,
Başlangıçlar nasıl özelse,
Ayrılıklar da bir o kadar vurmalı,
Yok etmeli kalbimi,
Bitmeliyim ve bitirmeliyim,
Sarsılmalı bedenim,
Küçük bir yürek atar taaa derinlerde.
Özler o sıcak bakışları,
Uzanan küçük kasedeki çukulatayı,
Amcasının verdiği az da olsa bayram harçlığını.
Şimdi gözlerinden usulca iki damla yaş akar,
Geri gelmez isteksiz o bakışlardaki bayramlar.
Ne önemi var nerde doğmuşum,
Kimim, neyim,nereliyim.
Sabahın körü,gün batışı,
Herkes gibi,
Doğmuşum Rabbim ol demiş,
Yazılmış yazım,çizilmiş yolum,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!