Sevgisiz gül açmaz, çimen yeşermez,
Çöle dönmüş gönül viran değil mi?
Çiçeksiz, peteksiz, arı bal vermez,
Muhabbetsiz meclis, nirân değil mi?
İlimsiz yolların sonu kopkoyu,
Zifiri karanlık, bir dipsiz kuyu,
Cahile cehennem bir ömür boyu,
Yazıktır, günahtır, ziyan değil mi?
Kemale ermeden kullarda efkâr,
Kime fayda verir, taklitte ısrar,
Kalp tasdik edici, dil ise ikrar,
Şahadet kapısı iman değil mi?
Mektebi resulde kim olsa uşak,
Deryalara dalar, sellerden uzak,
Âşığa ar değil hile ve tuzak,
Aşkı olmayana nihan değil mi?
İşitsin yarenler, eş dost, arkadaş,
Diyor ki yaratan “Secde et yaklaş”
”Lahavle” sırrına erince bir baş,
Vücut sarayında sultan değil mi?
Kevser’den içmişse âşıklar demi,
Tufanlar kopsa da, batmaz bu gemi.
Bir tek kelimeyle her şeyin cem-i,
Noktayı Kübra da ayan değil mi?
Celali, cemali, cümle zuhuru,
Tevhitle bir görüp; arı, saf, duru,
Arayıp bulursam gerçek huzuru,
Yaralı gönlüme derman değil mi?
09.11.1998...Mustafa YARALI
Mustafa YaralıKayıt Tarihi : 16.9.2010 12:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!