Sevginin karadeliğinden içeri girmişsin
Güneş vurgunu ormanda, gün pusuya yatmış.
Tenimin yanık kokuları, bir dumanın ipinden tırmanır.
Ve…
Gökyüzünden kendini boşluğa bırakır.
San ki;
Can yangınlarım, ruhumu çalarcasına inler tenimde.
Yüreğimde aşkın yarası, nasır bağlasa da;
Zihnime dokundukça anıların izi, bir kırbaç misali,
Duygularım gözlerimden söz olur akar,
Ve bir derya olur.
Sen hiç yüreğindeki aşkın deryasında boğuldun mu?
Yalnızlığında ölmüşken, ayakların seni kaç kere taşıdı?
Tüm çırpınmalarına rağmen, sesini duyan oldu mu?
Yoksa çığlıkların sadece dehlizlerinde yankılanıp,
Sahibini bulamadan sana geri mi döndü?
Sevgi rüzgârı her esişinde, seni önüne katarken,
Bakışlarına yürek atışı takılmadı mı?
O zaman sen;
Benim gibi…
Sevginin karadeliğinden içeri girmiş,
Anahtarını da ona vermişsin.
Üstelik hayatı kendine zindan ederek…
Oktay ÇEKAL
18.12.2014-19.53
Kayıt Tarihi : 10.10.2015 16:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!