Bir toz parçası gibidir varlığımız bazen.
Yaşama dair en değerli iz.
Ve savrulacak kadar özgürlüğe ait.
Bir toz parçası sensin ama bilmelisin ki;
Dünyada evrenin içinde o kadardır ancak.
O ilk varolduğunda bilmezsin döngü olduğunu kendine.
Ancak bilirsin bir geçiş olduğunu içinden.
Yaşam olan , yaşam katan sen.
En başından başlarsın ve hep uyarır başlangıç :
- Ortada olma. Diye.
Ortanın sağındasındır iyiliğe, kalbinin solunda daima birliğe.
İnancınla sonuna kadar yürürsün hayatta.
Yalnızca kalbini dinlersin.
Orada ki ses tüm sesleri susturur.
Ses; söz olduğunda esirdir.
Bilirsinki gerçekliğin duyuşunda
söz; sessizlikte özgürleşir.
Mutluluğa sarılacak kadar özgür,
mutsuzluğunu saracak kadar hürsündür.
Özgürlük bir ses, bir bakış ve baktığın yöndür daima görebileceğin.
Özgürlük tutsak kalmadan anlaşılmaz.
Manen ölmeden hayatın manası da anlaşılmaz.
Tüm zıtlıkların içindedir biraz gerçeklik.
Kendi gerçekliğini duymak kadar daima en varolanı yaşarsın.
Hiçbir söz anlatamaz bazen kalbin tek anda duyabildiğini.
Buyüzden özün söze duyuştur gözlerinden.
Duyuş olmak yada duyabilmek için kalbinden.
Gerçek duyuşlar sözsüz oluşurlar sonra özden söze yazılırlar.
Duyumsarsın derinliği ve duyabildiğini.
Çünkü o duyuş senin içinden yansır
dokunmak için kendine.
Anlamlardan kendine anlam katarsın.
Dokunabildiğin için yürekten.
Gerçeklik daima varolan
ve daima ulaşılacak olan bir duyuştur içinden.
İnsan her canlının bütünü gibi,
düşündükçe kendi içinden bütünlenendir.
Doğayla bütünleştiğinde yaşamanın özünü duyarsın.
Yürekten gülümsediğinde,
yaşatan bir güzellik olduğundadır özünden.
En özel ayrıntılarda bulabilmelisin kendini.
Tıpkı doğanın mucizesi gibi.
Ve sevgi oluşturan bir değersin.
Kalbinin içinden duyabildiğin kadardır ulaşacakların.
Duymak görüntüdür.
Öyle sessiz bir görüntü olur ki,herşey susar kalp konuşur.
Sevgiyi anlatan kalbinde ki hecesizliktir.
Gerçek sevginin birliğine ulaştığında ;
imgesiz, hecesiz , sözsüz
duyuştadır varlığın kendini duyumsarsın.
Sevgi birdir, sevmek binlercedir.
Dokunmanın ve okunmanın içinden.
Sevginin aydınlığıdır bizi aydınlatan.
Karanlığın içinden aydınlığa ulaşmaktır sevgi.
Aydınlığı gören yüzümüzdür daima.
Aydınlığa ulaşan özümüz, özgürlüğümüzdür.
Kökümüzde ki o derinliktir bizi düşünceyle yücelten.
Bir çiçek tek başına binlerce açar.
Güneş tek başına binlerce doğar.
Binlerce yağmur tanesi tek, ve kalp tek.
Bin kez bölünür binlerce.
Bin kez yaşayış hayat ama birdenbire bin kez.
Tüm yanlışların içinde gerçeklik tek.
İçinde ki gerçekliğe dokunabildikçe gerçekleşirsin.
Gerçekliğin olmadığı yerde düşlerde gerçeksiz.
Çünkü düşler, gerçekliğimizle gerçekleşebilir ancak.
Bazen insan düşünceleriyle kendini gerçekleştirendir.
Bazen de düşlerin içinden kendine en gerçekleşendir.
Seni duyarsın bir özgürlük türküsünde bazen.
Seni varolan gerçekteki o yok oluşun değerinde.
Kendine süzülen şiirde.
Görürsün seni ,senden.
Yaşamak ayrı yerde aynı kalpten duyulan gibi.
Sonsuzluğun içinde,içinden oluşturan herşeyde.
Sana susarsın.
Aynı ses olur duyarsın seni.
Sevgide biroluştur
dokunursun varoluşuna herşeyin.
Özgürlüktür sevgi.
Seni duyarsın sevgide.
Özgürlüğün olduğu yerden.
Özgürlüğün olmadığı yerde yaşam,
Zincirler boşluğunda ruhuna esir.
Düşüncenin kendisidir sonsuzluğa sesin.
Düşünceler özgürleştiğinde daima gerçekler.
Ve biz düşüncenin gerçekliğinde özgür.
Sevgi bir dünyaysa,
bugün içindeyiz yarın ise dünya içimizden yansıyandır.
Sevgi içimizde başka dünyalar taşımak ve ulaşmaktır.
Bakışlarımızda yaşanılacak yeni bir dünya var kurulmaya ait.
Sevginin içinden daima ulaşılacak olan.
Dünyanın içinde olmak yalnızca yaşamak değil,
yaşamın içinde dünya olabilmektir sevgi.
Hayat dünyayla sınırlı olsaydı eğer,
içimizde ki dünya sonsuzluğa dönüyor olamazdı.
Dünya içinde nice ışıklar yansıtır.
Oysa ışıkların içinden yansıyandır o.
Ve bakışın.
Sevgiyle, sevginin içinden biz dünyaya değil,
dünya içimize yansır.
Ancak kalbinle bir bütün olarak yaşayabildiğinde.
Gerçek daima gerçekliği kuşatır.
O yansıyan bir düş rengi olsa bile.
Nasıl ki evrenin sonsuzluğu hayal edilemiyorsa.
Biz o gerçekliğin içindeyiz.
Gerçekliği düşünme ansızın gerçekleşir.
Düşle ! O ansız gerçektir.
İçimizde bir dünya olabildiğimizde,
ancak dışarıda ki dünya bize yansır.
Tüm hayatını, evrenin sonsuzluğunda ,içinin derinliğinde
kaybolmuş bir ışık olarak hisset kendini.
Ve bilmediğin bir eksene doğru ilerlemektesin.
Eğer doğru bakarsan bir dünya yansır yüreğine.
Yalnızca yüreklere eksen olan dünyalar vardır.
Sadece sana ait bir dünya , senin dünyan.
Kendi içinde bir dünyaysan eğer.
Düşüncenin sonsuzluğu, duyuşunun özgürlüğü
ve bakışının yansımasıdır kendine.
Baktığın heryerdesindir bazen.
Yaşamın derinliğine baktıkça;
Ya dağların zirvesindesindir yada okyanusun derinliğinde.
Ya kendi kalbinin birliğinde yada düşüncenin izindesindir.
Ve bulabildiğin herşey kendi gerçekliğindir.
İşte öyle tüm yaşama karışmayı seversin.
En gerçekliğin içinden.
Bazen kaybolmuş bir hiç ,
bazen için en değerli his.
Sesin ulaşılmaz akıntıyla birleşendir.
Kendine dokunur iç ses.
Işığın en yücesindesindir ,
gölgenin en belirsizliğinde.
Seslerin sessizliğinde,
sessizliğin sesinde.
Zaman yüzüne yansır
yansıdıkça,
zamana öz bir zamandır varlığın.
Duymak bir an kadardır ,
yazmak sonsuz düşünce.
Okumak buluşmak gibi
suskunluğa bir aşk kalpten.
Nefes yaşamaya dair daima ses.
Görebildikçe içinden.
Ses değil bazen sözdür dokunuşun.
Bir duyuşta, bir bakışta dile gelir sesin.
Anlam olduğunda iç sesin kalbinin sesidir.
Ve Kalbinde ki o sessizliği dinlersin sessizce.
Tüm sessizliği susturduğunda,
özgürlüğe ulaşabilirsin.
Çünkü gerçek özgürlüğün kendisi sestir.
Gerçek sesini duyuran bir çiçeğin rengidir duyulan.
Yağmur sessizdir ancak düştüğü yerde ses olur.
Ve belki bi okyanus bitmez duyulan bir resim.
Sessizliğin içindedir en derin sesler.
Ve özgürlük sessizliğin içinde ses olur.
Özgürlüğümüz yalnızdır bazen.
Buyüzden yalnızlığımız, özgür değildir yalnızlıkta.
Kendimizi bulduysak eğer,
arayacak hiçbirşeyimiz yok demektir.
Bazen sadece yokluğumuz var.
Öz Varlığından bulursun en varolanı.
Arada kendimizi yokluyorsak eğer bu yok olduğumuzdan değil
yoksunluğumuzdandır.
Yok saymak istersek yok sayabiliriz herşeyi.
Ancak varsaymayız hiçbirşeyi.
Varlığının özüne varmadıkça varsayımdır tüm düşünce.
Çünkü varlığına dokundukça var oluyor herşey.
Özgürlüklerde bambaşka hayatlar vardır.
Yalnızca kalbin ulaştığı mekandır özgürlük.
Asıl özgürlük yalnızlıktır.
Bazen kalabalıklardır birbirine tutsak olan.
Önce kendini duyabilmeli insan.
İçinde ki asıl suskunluktur her oluşmaya ait yeniden gerçek ses.
Bazı sözleri yaşamak için kalpten duymak gerek.
Bazen öz sesin, yağmur yaşamaya varolup akan gibidir.
Bazen öz sesin, bir çiçek kokusu gibidir duyulmayan.
Hissedilebilen,hissedilerek duyulan.
Geçmiş zaman için bir çiçek
daima geleceğin gelincik bahçesidir.
Aşka susar yalnızca ki
su, güneş ve özgürlük yalnızca tek renktir.
İzlemek bir resim gibidir hayatı bazen.
Ya sadece izlemeyi seçmelisin kendi içinden.
Yada hayatın içinden kendini.
Hiçbir güneşin batışına şahit olmazsın bazen.
Doğuşuna şahit olduğun kadar.
Aydınlığın karanlığa bürünmesi şiir adını alsada
asıl aydınlığın karanlıktan doğmasıdır gerçek şiir.
Buyüzden ayırımlarında oluruz hayatın.
Gece düşümüzdür , gündüz düşüncemiz.
Güneş düşünceye ışık,ay düşlere ayna.
Ve sen kalbinle duyabildiğin kadarsın.
Bazen güneş ışığıdır düşleri gerçekleştiren.
Bir geceden sunar içine ayın daha doğmamış halini.
İçinden en parlak ışık yansır kalbine.
Gündüz gecenin ışığıdır.
Düşlerinle doğarsın yeni güne.
Gün içine doğar, yaşamak olur varlığın.
Gerçekleşen yeni gün yenilik kalbindir.
Rengini kendinden alan bir çiçek büyütürsün gecede.
gece gizem,
gece düş,
gece sensindir.
en aydınlıklar için saklar ruhunu gece.
Gündüz gecenin ışığıdır.
Sözlere hayat katıldığında sesin ses olur.
Düşünürsün bazen hayatın sesi de bir resim.
Aslında gördüğümüz herşey dokunuyor içimize işlenen.
Düşündüğümüze göre şekil alabilirken,
öz bir duyuştur düşünceye ulaştıran iç ses.
İçinde ki gerçek sesle özgürlüğe ulaşırsın.
Çünkü odur bizi daima yönlendiren.
Mutluluk bir iç sestir.
Ses duyulmaz sesin nefesi hissedilir ancak.
Mutluluk; bir bakış açısıdır.
Görebildiğin öncesiz düşünceler geleceğe yansır.
Bazen buyüzden hiçbiryerde olamayışın
yada heryerde herşeyde kalbinle oluşumun.
Mutluluk bir sanattır duyabildiğin kadar içinden eser.
Biz değişmedikçe içimizde ki mutlulukta değişmez.
Çünkü mutluluk hiçbirşeyle değişilmez.
İnanç herşeyin başlangıcıdır.
Kendine ve hayatına inanan özgürdür ancak.
Özgürlüklerde inanç zedelenirse oradadır asıl hürriyetsizlik.
İnançla esaret başlar özgürlükle devam eder.
Ve tutsak olmayanlar özgürlüğün tadını asla duyamazlar.
İman sevginin kaynagidir.
İmanin olmadigi kalpte ne sevgi ne de aşk olur.
İçinde ki inançla varolursun tüm herşeye.
Sevgi; kucaklayan, saran, kuşatandır.
Sevgi bağışlayan, buluşturandır.
Sevgi aynı kalbin içinde varolmaktır.
Varlığını en vardan duymaktır.
Duyumsamaktır duyurandan.
Duyup akmaktır ,duyuş olmaktır içinden..
Sevgi özgürdür.
Özgürlük; adalettir.
Adaletli yaşamak ise ;
Öz hürlüğe, hüvviyetliğe kavuşmaktır.
Herşeyin bir değeri var.
Değerler yerle bir olmasaydı,
nasıl bilinirdi ki gerçek değerlerin yüksekliği.
Bazı değerler;
tüm duygu ve düşüncelerden daha değerlidir.
En özel değerlerin içindedir yaşam buyüzden değerli yaşamak.
Gerçek değerler daima gerçekliğiyle değer kazanırlar.
Ve neye değer verdiğimizle daima gerçekliğin en değerini alırız.
Öz bir değer yansımadır içinden duyulan.
Yüzümüzü baktığımız aynanın sırrında değil
kalbimizin en açık göründüğü yerdeyiz.
Gerçeklik daima kalbine işleyendir.
O söz değildir, sözsüz bir duyuştur.
Her insan yaşamının ara dönemindedir.
Ve yaşarken aramak kendini, aralayabilmek perdeleri.
Yaşamaya cesaretimiz olsun herkes yitebilir.
Düş kurmaya cesaretimiz olsun düşünceler yinelenir.
Zamanlar tükenir, zamanlar yenilenir, herşey değişir.
Bir tek sevgi tükenmez varoldukça.
Varolduğunda sevginin içinden.
Kayıt Tarihi : 5.4.2012 21:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (3)