(Fasl-ı Muhabbet şiiri)
Gönüllerde yer alan günler hep beklenirken
Tatlı söz için dili, büke büke gelmeli.
Sevgi taşıyan yele sevgiler eklenirken
Aşk deryasına sevgi döke döke gelmeli.
Bir âlime sormuşlar neden sohbetin tatlı
Acısını yutarım söylerim iltifatlı
Sohbet böyle olunca muhabbetler sıhhatli
Muhabbet ‘fide’sini dike dike gelmeli.
İnsana gülümsemek sadaka-i cariye
Tebessüm eden yüzü gören gelir beriye
Dost halkası genişler gider mi hiç geriye
Yollara gül yaprağı eke eke gelmeli.
Kusursuz dost arayan dostsuz kalırmış meğer
Sohbet ehli insanın sözleri gönle değer
Affetmek güzel haslet Rabbe uyulsa eğer
Gönüldeki kinleri söke söke gelmeli.
Hardal tanesi kadar olsa bile hoş değil
Tevazu sahipleri katiyen hiç boş değil
Olduğu gibi kabul, ‘erdem’ ki nâhoş değil
Kibirin boğazına çöke çöke gelmeli.
Dostun attığı güller delici gelir taştan
Darbe hiç beklenir mi? En sâdık arkadaştan
Yüzündeki ifade bell’olur zaten baştan
Nice dostun kahrını çeke çeke gelmeli.
Allah’ın hazinesi, dileyen bulur, boldur
Kulluğa hizmet ile kesene sevap doldur
Sevgi, saygı, nezaket bunlar en doğru yoldur
Hain nefsin ipini çeke çeke gelmeli.
Kâlp kırmayla Kâbe’yi yıkma kıyas edilmiş
Resul tavsiyesiyle gelmeyene gidilmiş
Bu hasleti olanlar için rahmet ödülmüş
Bunun için elleri sıka sıka gelmeli.
Rahmet gazaptan büyük böyle ümit etmeli
Kur’an ile sünnete uymak bize yetmeli
Hoşgörüye bürünüp çevreyi gözetmeli
Mal toplama hırsını yıka yıka gelmeli.
İnsanımız genelde nasihati severmiş
Kimde güzellik görse takdir eder övermiş
‘Nefs-i Levvamede’yse, pişmanlıklar göğermiş
Tövbe ile nefsini yaka yaka gelmeli.
Allah’ın emri böyle dünya geçici mekan
Kendimize gelmeli henüz var iken imkân
Rahmet/şefaat için bilmeli edep erkân
‘Takva’lı insan dolu, baka baka gelmeli.
Örnek almalı ondan, kendi hâline baksın
Nefis mi sana köle, yoksa sen mi uşaksın
İrade güçlendirip, nefsine bir gem taksın
Yol edip dağı taşı çıka çıka gelmeli.
Allah/Peygamber aşkı mutlak vardır özünde
Allah görüyor gibi hissetmeli gözünde
‘Belî’ dendi ki sâdık olunmalı sözünde
“Sözün er’liğin” göğse, taka taka gelmeli.
Yaratılan her kulun huyları biçim biçim
Sabrın mükafatı var çeksen de için için
Behlül, düşün her kulu, sevmeli Allah için
Koşamıyorsan bile, seke seke gelmeli.
10.01.2021
Kayıt Tarihi : 18.1.2021 01:34:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mustafa Zincirkiran](https://www.antoloji.com/i/siir/2021/01/18/sevginin-destani.jpg)
1) Aşk, tabiri kitap ve sünnette geçmeyen sonradan ihdas edilmiş bir tabirdir. Kitap ve sünnette vasat , meşru ve fıtri sevgi olan muhabbet tabiri geçer. Aşkın manası ise, sevgide haddi aşıp sınır tanımamak demektir ki bu Allah'ın kitabi kıstaslarına muhaliftir.
2) "EL-HUBBU LİLLAH VEL-BUĞZU FİLLAH- SEVGİ VE BUĞUZ ALLAH İÇİN OLMALIDIR-" Kaide- kudsiyesince ki, bu Fetih suresinin ahirinde geçen"ONLARA KENDİ ARALARINDA BİRBİRLERİNE KARŞI MERHAMETLİDİRLER AMA DÜŞMANA KARŞI PEK ŞİDDETLİDİRLER." tarzında geçer. Sevgimiz Mü'minlere yani Allah-cc-ın dostlarına karşı olmalıdır. Bunu hak etmiyen Allah ve din düşmanlarına ise gereken tavır gösterilmelidir.
3)Resulullah-sav- her daima ve her kese tebessüm etmezdi. Kişi eğer tebessüme layık davranışlar sergilerse ona tebessüm eder ama gazabı hak edecek tavırlar sergilerse ki- bunlara hukukullah'ın ve hukuku ibadullahın ihlal edilmesi gibi şeylerdir- karşı son derece sert davranır onları acayip azarlardı.
4) "Kalp kırmayla kabeyi yıkmak kıyas edilmiş" diyorsunuz ama biz şu ana kadar böyle bir sahih hadis görmedik. Bu hadisin hangi kaynakta geçtiğini de belirtirseniz memnun oluruz.
5) Hoşgörü ancak hoş davranışlar sergileyen ya da bunları öğrenmek azminde olanlara gösterilir. Bilerek na-hoşluklar sergileyen yani Allah'ın kitabına muhalif tavırlar ortaya koyanlara karşı hoş görü gösterilmez. Çünkü böyle kişilere ne Allah-cc- ne de onun resulü hoşgörülü davranmamışlardır.
6)Rahmet ve şefaate kimlerin layık kimlerin de layık olmadıklarını en doğru şekilde açıklayan Kur'andaki bu mevzuyla alakalı ayetlerdir. Bu ayetlerin manasına muhalif olarak ihdas edilmiş bir sürü uydurma rivayet vardır ki bunlara asla iltifat edilmemelidir.
7)"" BELİ" tabirinin geçtiği ve "ELEST BEZMİ" diye tarif edilen olayın gerçek manası A'RAF suresinin 172. ayetinde münderiçtir ve piyasada anlatılanları yalanlamaktadır. Lütfen oraya bakınız!
8) Allah'ın her kulu Allah için sevilmez kardeşim. Allah'ın dostlarım dediği Müslüman, Mü'min, Muttaki, Muhlis, Muhsin, Muslih ve müstakim kulları sevilir. Zira rabbimiz bize bunları dost edinip bunları sevmemizi salık veriyor. Diğer kullarını yani fasık, facir, kafir ve münafık kullarını ise sevmemizi yasaklıyor.
Hayırlı çalışmalar.
TÜM YORUMLAR (1)