Yüreğinin ılıman iklimlerinde şahlanır,
Sevdanın yağız atlı süvarileri.
Gözlerine meftun yüreğim padişahlanır,
Çevreler ilhamın kanatlı havarileri.
Sevgini içtikçe, artıyor susuzluğum,
Özlemin, sensizlik doğuruyor her gün.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Çok güzel olmuş.
Üzerinde bir hayli çalışılmış bir şiir.
Gelişigüzellikten uzak, bilerek, çalışılarak, düşünülerek ve emek verilerek ortaya konulmuş bir eser.
Özellikle uyaklar özenle seçilmiş. Kendi içinde çok uyumlu ve isabetli bir uyak biçimi oluşturulmuş.
Konu aşk olasına aşk ama çok farklı ve özgün bir şekilde dile getirilmiş. İşte farklı olmak, kendi olmak budur.
Örnek olmak, etkilenmek farklı şey, orijinallik farklı şey. Muhittin Bey bunu başaran müstesna şairlerden biri.
'Zü-l cemâlinin...' ifadesi yerine daha farklı, şiirin Türkçe güzelliğine uyacak başka kelimeler de kullanacak yetenek ve özellikte olan bir şair olmanıza rağmen bu tercihinizi nasıl izah etmeli, bilemiyorum. Bu ifade daha çok “Güzellik sahibi olan, esirgeyen, koruyan Allah” anlamında kullanılıyor olmalı. ABARTI SANATI amaçlı, çok çok yüce duygular besleyerek, yani yücelterek sevmek anlamında ise yine amenna, değerli kardeşim…
Ferasetsizliğimi bağışlayın.
İstisna şiiriniz için gönülden teşekkürler.
Sevgi, saygı ve esenlikler diliyorum.
Tekrar tebrik ediyorum,selamlarımla...
Sevgini içtikçe, artıyor susuzluğum,
Özlemin, sensizlik doğuruyor her gün.
Turfanda hayaller değil sana beslediğim,
Bundandır gece nöbetlerim, uykusuzluğum.
GENE KALEMİNİZDEN DÜŞEN GÜZEL MISRALAR KUTLARIM SİZİ.
Güzel bir paylaşımdı
Ellerinize sağlık sn. Muhittin Alaca, tebrikler
Sevgi dolu yüreğinizi kutluyorum. Güzel bir sevda şiiri okudum. Saygı ve sevgi ile kalın.
Hikmet Yurdaer
bu güzel şiiri birkez daha okumaktan son derece onurduydum
her kıtası bir irinden güzel bir şiirdi.
şair tüm ustalıgını sergileyerek bir nakkaş edası ile nakşetmiş dzeleri.
tebrikler Muhuttin bey ilhamınız bol olsun hürmetler.
Muhittin bey yüregine kalemine sağlık çok hoş bir şiir okuyum gönlünüzden dökülen damlalarda bir lataet vardı. İçtenlikle kutlarım. Selamlar...
Gözlerin, duygularımın ana temasıdır;
Denizlerimin rengi, tuvalimin semasıdır.
Uzaklardan gülümse, bulutlarım dağılsın;
Dökülsün acılar, yüreğimden sağılsın!
Varlığın, mutluluk odalarımın aynasıdır.
***
Bu ayna hep karşınızda olsunn şairim, güzeldi +
Bu güzel şiirinizi zevkle okudum. Kaleminiz var olsun tebrikler
sevgiliye yazılan en güzel aşk şiirlerinden bir tanesiydi, beğeniyle okudum, yüreğinize sağlık. saygı ve selamlarımla.
Bu şiir ile ilgili 17 tane yorum bulunmakta