İçimde büyüyen bir aşktın ben de. Ağaç olmuştu sarmıştı kolları. Özlemle yeşermiş, hasret mavilerine karışmıştı bedenim.
Sevgin gün be gün daha da büyüyordu yüreğimde.İçinde kaybolduğum bir masaldı evren. Ağlasamda, üzülsemde devamdı yaşamaya.
Hayatıma bir yöndü varlığın. Belki de yaşamıma verdiğin bir güçdü. Sonsuzluğa hapsettiğim yüreğimi, sen çıkarmıştın kör kuyulardan. Seninle ben olmuştum dünyamda. Sen de ise kendimi görüyordum.
Doğanın kuytularına saklıydı aşkımız. Kuşlar, yemyeşil ağaçlar ve deniz... Bir armoni içindeydi hayat. Yaşam seninle güzeldi. Verdiğin aşksa, yağmur damlaları gibiydi yüreğimde biriken. Sen gittikten sonra kırıldı kalemim. Hasret deniz dalgası gibi içine aldı beni. Bir anofordu sevdan boğuluyordum. Hatıralar beni yaşadıklarımıza götürüyordu. Yüzümde anlamsızca bir gülümseme ve aklıma gelen yokluğun, sönen bir balona döndürüyordu beni. Aşk acı diyordun zor diyordun. Evet özlem çekerek sensizliği yaşamak zordu.
Deprem yıkıntılarının altında kalmış gibiyim. Yokluğunda ise ölüyüm sanki. Yalnızca seni düşündüğümde, hızla çarpan kalbimin ritmini hissediyorum. Gözlerimi kapadığımda bana gülümseyen yüzünü görüyorum. Rüyalarım ise seninle bütünleşiyor. Bitmeyen bir yol önümde...Vuslat ise bu yolun sonunda. Gelemiyorsun...Gelemiyorum...Yol bitmiyor...Çaresizlik çevirmiş yolları...Bense sensizlikle hergün ölüyorum.
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim