Ben sadece sesli düşünüyorum, “yazarak” aradığımda yolculuğum.
Dünya zifiri karanlık bir yer, çünkü en yalansız, en ihtişamlı
Benzersiz birbiri üstüne binmiş, o eşsiz yalnızlık hükmediyor insanların ufuklarında
İç içe yoğrulmuşlarda adı kalıyor sadece bedenlerde çırılçıplak
Sarmal bir biçim kazanmış medet umuşlarla duasız dilin anlatısı.
Üç dil bir karakterde unutulan şahdamarımdan daha yakın
Birincisi dilsiz anlatıcının ki düz karakter
İkincisi kalbin içinde duasız bir yalvarış
Üçüncüsü çok zor zamanlar geçiren koyu karakterler
Ben sadece sesli düşünüyorum, “yazarak” aradığımda yolculuğum.
Ayrışmış gibi duran biçimlerin kaynaştığı geceler ilerledikçe
Birbirine kaynaştığını görüyor ölümlerden ölüm beğenen yanlarımız
Bugünkü çağa simge yalnızlık sevgiye inat,
Çok canı yananların yürüttüğü ruhsal kazıların sonuçları kalplerde firari
Endişelerimiz yoğunlaşan bir kıvamda bütünleştirir yaralarımızı
Hissettirmez geçmişin kazılarından çıkanlar hiç de ölü olmadığına inanır
Varlığı yokluğuna hissettirmez yalnızca, inandırır üşüyen çığlıklar
Bilmem cümleler arasında ağlayan noktalarda değiller
Üç virgül bakışlı,korsan militan duygularla ağlıyor
Daha önce içinde gizlenenlerde sustum
Ben sadece sesli düşünüyorum, “yazarak” aradığımda yolculuğum.
Ne kadar yakın göz bebekleri kavgalarımın konuşması suskunluğumdan
Karanlığın gününde cüce dualar, anlatamayanlar yorgun
Hemen gitme derken nefesle dolanda kederli bir sesle seven
Noktanın helalleştiği vakitte, bile ağır geleceği bir akış içinde
Gazellerinle hemen gitme aşkta söylenenlerle unutmuşum
Gölgelerim bu dizelerde dallanıp budaklanıyor
Bir kabusun içinde cümle cümle kayırıyorum yalnızlık tercihlerini
Okuruz insan içine dualara hükmeden yas, öç ve nefret duygularınla gitme
Bir mırıltıya, bir iç ses dönüşür sensiz gülüşlerimle
Bir kent bir tarih ve ben bir ailenin üçünde renginim ey sevgili
Üçüde silinip silinip kelepçeliyor duygularımı vadesinde ruhum
Ben sadece sesli düşünüyorum, “yazarak” aradığımda yolculuğum.
Zifiri karanlık bir yerde sevgilinin sevgisi, merhamet beklemiyorum
Yolumu kesiyor dipsiz’e atılmışlarıyla dualarım.
Ortak bilinçaltının zamanı geldi, özlemek yetmiyor artık hayatın
Yürekteki duyguların abis’leri koklarken fışkırıyor yüze vuranların
Derin kendimin hayran hayran secdesine dalacağım karanlıkta
Yalınayak kör yada gözleri kocaman insanlar kelebek kelebek duygularda
Durmadan yağan kar gibi, düşen derinlere atılan kendimle
Yanılmıyorsam, hayat bastırdığımız, dışladığımız, yüzleşmeye cesaret bulamıyor
Gayrisiz travması yaşantıların atıldığı yerde kovulmuş karanlık bölgede sevgiler
Bilinçdışımız bir abis alanı, ışığın yüzüne bir unutma güneşsiz
Birbirini doğuran nedenler sonuçlar; kıyımlar yas ve kin
Şehir üstüme üstüme geliyor, hınç kaynaşıyor afatta bedenler
Bir kötülük gayyasıyla yüz yüze bırakıyor hanlarımız.
Acayip sevda yorgunu dünya tevekkülle bakıyor yanlarımıza
Susuyor karanlıkta yüzleştirir bizi bizle tevekkül içinde,
Sürgünlerimiz geçmişi bugünle “ben”i öteki’yle maceralarımız küfürlü
Sözlerinden kristalleşmiş zehir taneleri dökülür dualarımın
Söylediklerimi sınamadan yaşayabiliyorum, genç dostum
Ben sadece sesli düşünüyorum, “yazarak” aradığımda yolculuğum.
Ağlıyor anlatan gönüllü sürgün, sahillerim dağbaşı yalnızlığında
Gelişini andıklarımda başlar söze yalnız gezer sevgide benim gibi
Yolumdan çekil bağlasalarda duramam, eşiğime çökmüş mısralar
Akşamüstlerine iyi davran, adil olmayan her şey doğal sayılmış uygar dünyadan
Kimse ses çıkaramaz olmuş yalnızlıklarına uyan diyen dünyada
Şevk ile doluyor bize gelin diyenlere başka yollar bulmalı
Bilmezler garip burayı peyledim, bulana kadar yolculuğum
Çekildiğim seni sevmelerimde bekledim bekledim
O kadar çok ki intikam duygusu olanların melankoli halinde oturuşları
Savuruluyorum yüreğinin ortasında, ortasına semahlar dönüyorum
Kirpiklerimden döküldükçe gözyaşlarım, büyüteçle bakıyorum
Oysa çıksa kalbimden belki benimde aklım başıma gelir
Susmuyor intihar eden yalnızlık, emanet ettiklerim deliklik dualarda
Ah bu sonuncu çığlık dövüyor beni bilir misin
Ben sadece sesli düşünüyorum, “yazarak” aradığımda yolculuğum.
Mıhlamıştım kendini beğenmeyenleri yüreği varsa onarmaya uğraşıyoruz.
Şaşırtıyor beni, kötülük inandırmıştı bağışlamadığımız suçlarımızı
Dün bize kurban etmek için doğmuş, eski bir sevda sessizce
Bilincinde de değildi sevmenin, saklı bir hıncı vardı tığsal bir nefrette
Onu sevindirmek bile olanaklı değil, parça parça olmuş kalbi
Bu kendime son gelişim.
Unutmayı deniyorum, bilincimi,anlamayı, yargılarımı dahasıyla
Yeğlediklerim acıyla baş eder, bilincini zihirli kılanlarla öldürüyorum kendimi
Sarp bir yerden bakıyorum şehre, baş etmeye çalışıyorum bir uçurumdan
Bir düşüşten zavallılaşan git gide evrensel insan sevgisine evvel baharım
Düşkünlük duygusu öcün içi içe geçmiş duygusunda cemallerin
Hayallerim seher vaktinde dualarla yanıtını verecektir.
sitemlerimle kayboluşunda toprakta tehditlerim
Sesli düşünüyorum, bir aldanış ve aldatışta bir parçası da ben miyim?
Şehrin uzak köşesinde tutuşan yanlarım bir yabancılaşmaydı gördüğüm şehirlere
İçime geçmiş uzaklığa varıncaya kadar ilerleyen duygularımda sevgilim.
Bu sözün yalanı yok, edebi bir hizada eşsizliğinin hüzün çiçeğisin
Çiğdemlerin dışavurumcu sevgisiyle kıyaslıyorum seni,
Aktıkça birikiyor üslubum kuşkucu olmadan sadakatimle seslenmeyi yeğliyor
Ben sadece sesli düşünüyorum, “yazarak” aradığımda yolculuğum.
Tabu tanımaz duygularımın saklandığı dualarım var.
Bir tutamla gizlenmişsin düşüncemden sızdıkça nefesine
Üç başlı ilk vurgunsun gülünç boyutları var hayatın
Yıllarca gelişini beklediğimin haberini veren bir deli dervişin irdelemesinde
Tepeden tırnağa bekledim yıldız yıldız çiğ tanesinde gelmedin
Bir kötülük denemem hayata karşı seni seviyorum diyen düşmanlığım
Zihnimin enginliğinde işgal ediliyor sırıl sıklam dilimin dar kalıpları
Reddedenler senden uzak olmama bedevi tasarım ilhamına katmışım.
Sözlerim eşsiz bir inceleme seni bulmamda damarlarım açılmış dua dua
En gizli edebi ilhamına milis yalnızlığın iyimser karmaşıksın
Israrlı kendilik arayışımda biz gibi sevdiğim müthiş dakikalar
Nefisim durgun en uzak içlerimde, hırçın bir kişiliğimin suskunluğundan
Beslenen hıncım aydınlığı çok uzakta,,şen neşeli bilgece bir ulaşmam
Değerli olanı savunma bir sabaha karşı bir kaş kişiyim sevgililere inat,
Yeniden tutuşturma isteğimi bilemezsin, dehşetimi kaybediyor varlığım.
Aldanışlara,yalanlara, ve sahteciliklere karşı gözden uzak kalışım
Uzun bir yolculukta üşüyorum seni ezberlerken
Ben sadece sesli düşünüyorum, “yazarak” aradığımda yolculuğum.
Koynumda serin çağlayanlarla, göz önünden gitmelerdeyim sevgide
Yaşadıklarımla, uzun sürmüş bir yaz benim ömrümde
Öylesine sevmiştim, keşif yolculuğumun amacında defineyken dualarımla
İçimde sanki başyapıtıymış ruhuma inat, akarsuydun konuşula gelende
Yardır sana sadece varoluş biçimini anlamak için seni görürüm.
Akla ilkin yardır sevdiğim, yanaştığı her yerimde duaları gafletimin
Bütün kıtalarımı buluyor, bir tekne olmuş sevgili zikrettikçe
İlk göz ağrısı yardır, yıllarca unutulmayacak sıra dışı bir öyküde
Sağduyumda görünende biri olmalı bu işaretlerin imlası bozuk
Birkaç kez okumadım bugün gibi hatırlarım kalabalıklarda
Sen uykudayken çok geçmeden senin için yazdıklarıma inanılması güç
Kendimi sevgine karşı kötü kurulmuş bir cümle sanıyorum.
Adam akıllı düşündüğümde hep kendimi terk ederim senden.
Ben sadece sesli düşünüyorum, “yazarak” aradığımda yolculuğum.
Başlamamın itici yanında yanında sevgisizlik alır aklıma düşme
senin bende bizim penceremizden kuşkularına bakmadan
Dili seçersin sahillerinde akarsulara inat bırakmadığın yalnızların kimsesiz
Arkadan bakmıyorsun bekleyen hayallerin orda
Öykülerini anlayan karanlık zamanlarında ruhun akıp gidişi
Çilekeş doğduğun topraklarda yastık altında sevgin kalmış
Havası ve kokusuyla anlatıyorsun ilk gençlik öykülerinle örtüyorsun sevginin üstünü
Zaman içinde sevgi diliyle fazla oynuyor dilsiz insanlar kör
Seçmiş ve uzun bir anlam arayışında yaşananlara karşılığını yalnızlık vermiş
Fermanını yazıyor tutumun, dost olan zulalarında sigaran
Olumludur o yerde bulunmak sananlar yanar olmuş.
Aslında boydan boya kararsızlıklarına karşı besteleniyor nutukların
Sen insansın tavrın,duruş biçimidir ki, yanında yer alabilirmisin
Çamaşır gibi yıkanmış kalbinle, işkence görmüş kişileri anlatırsın
Direnç ve zayıflığın sorgulaması prensiplerin insani hangi değerin
Olumlu olduğu konusunda kuşkuya düşürür sevgiye ırgatlığın.
Ben sadece sesli düşünüyorum, “yazarak” aradığımda yolculuğum.
Gelgelelim insanı kuşkuya düşürmüyor inançları sarsılmayanlar
Kar’ın nedir ki! ...
Sevgimin üstü kalsın
Olup bitenlerin sorgulamıyorsa katık yaptığın yalnızlıklarını
Bazı kusurlarından da söz eder yıkık kent sevdaların
Ne denli adımladı tebessümlerin, kusursuz olabilirse
Gelgelelim düne armağan ettiklerin geç kalmış benim pişmanlığım oldu
Sözünü ettiğim seçilmiş biriktirdiklerim, mart soğuğunda yargılamanın yeri kalmaz.
Sevdiğimden habersiz kalacaksın penceresiz düşlerinden bakarken
Ve orada sen duymasanda ben kaldırımlarındaydım
Öykü dünyası yaratmış sevgiyi,kadınları, cinsel aşkları, özlemi
Uzakta ve yabancı yaşamayı anlatanlara bırakıyorum.
Hayata dair bu çabayı oyuncağı kırılmışlara inat yankılarım.
Yansıtan öykülerin en belirgin yanın,
Yaşadığım yerde yabancı olan bana kalırsa çocukluğum gibi
Asıl sevgili,
Bulamadıklarını ve paylaşamadıklarını asla yitiremezsin
Hiç kuşku yok sevgim de anadilimde kaygan zeminde tutunur.
Bilmiyorum buseleri kendi yurdunda yaşayanları
Katmanlarımda dualar kendiliğinden her gece doluyor gönlüme
Çoğalıyor, çoğalmak yerine, eksiltir, tazelenenler
Ben sadece sesli düşünüyorum, “yazarak” aradığımda yolculuğum.
Küllenmiş bir aşkın öyküsü
Belki durgun akan su sığınaklarımda arananda
Duvarları besliyor bir kadının sıradan soluk soluğa
Hem gıptayla, hem övünçle okumuştum hatıralarını
Bana verdiğin kalbinde izler ve gölgelerin
Göz önünden gitmeyen hiç atlanmadan okunan duaların
Tercüme edemiyorum yüksek sesin gecede,
Arka sesindeki oyaladıklarınla geliyor nefesin
Tutkusunu doğurmuştu bende gücün birleşen vücutlarda yaraların saklanıyor
Bir okuma zevki veriyor, kamaştıkça gözlerin yarına ertelediklerinle geliyorsun
Çekip giden her sevgili bir kadın gölgesinde sevilerin.,
Ben sadece sesli düşünüyorum, “yazarak” aradığımda yolculuğum.
Anımsattın yazılmış sözlerimi susmuş besmelemde
Her zaman görme/görebilme umudumla kurusada kelimeler
Umudunu yaşatacağım hatta ve hatta özlemle kucaklayıp
dokunabileceğin bir sevgilisin her gece inandığım
sevgililer bizi terk eder, kalbimiz kırılsada suskunluğumuz mızrak gibi duada
hırpalanan duygular o eşsiz yanlarımıda sürüklemişti der-saadet içinde
bir yerlerde yalnızlıktan ölenler göğsümde bir taş gibi hiç çıkmamış.
Aksine akıp giden masmavi bir nehir şefkatle
Yalnızlığın azgın sularına teslim olanlara inat
Bizi bağrımıza basar yalnızlığımızı unutmamıza yardımcı olur dualar
Kırışmış tenimde hala bir genç kız ruhu taşıyor dualarım
En çok ilgimi çeken beni koyup koyup giden yanlarım
Kim bilir? ... ötesinden akıp gelenler çaresizse acısın
Bir dinginlikteyim mevsimin bütün renklerini bekliyorum
Rüzgarın sessizliğiyle teninden gelen kokularla deşifre etmeden kalbime
Kimseler bilmeden giyineceğim tüm renklerini hava yağmurlu olmalı ben giderken
Her adım attığımda o sensiz diyecek tercihleri bırakarak derin izler bırakmadan
Akıp giderken bedenim bir kentten kente, bir ülkeden bir ülkeye akıp giderken
Hırsızlarınıda aramayacağım keşfedilmemişin.
Bu fikir doğduğunda biraz tedirginde olsam
Tekrar dönüp, bir sesin, bir rengin bir sevgilinin peşine takılacaktım biliyorum
Çok geç olmadan vakit, uzun ve yorucu yolculukta açıyorum kafeslerini sevgilinin
Ben sadece sesli düşünüyorum, “yazarak” aradığımda yolculuğum.
Hüsranımda başladığım bu söyleşide, henüz layık değilim aşkına
Hayatımdan parçalar izler var, sayfalarınız arasında yer alacak.
Korkulu düşlerim olmadan var oluşta olacak hikayelerim
Söyleşi pencelerimizi kuş uçmaz kervan geçmez dualarımız açacak.
Araya giren zaman içinde korkuya kapılmışlara sonbahar akşamı duygularım
Buluştuğumuzda sevgiliyle açaçağım ve kapatacağım köklerimi
Ve yıllar geçmiş olacak.
Gel desende artık gelemeyeceğim seni bulmadan
Umut verircesine parçalara ayırıyorum
Kafam bir yerde, bedenim bir yerde gidiyorum
Evet bitmişti başıma gelenlerin yaprakları dökülüyor
Mezarım olmadan kapattığım çakallıklarımla
Bir başka zorlu yokuşu daha tırmandığımın farkında değilim.
Yüreğimde bir yılan yatmış müsveddesinde hayatın
Sadece ben değil oda yorulmuştu, ben ne yapmıştım?
Ben sadece sesli düşünüyorum, “yazarak” aradığımda yolculuğum.
Yemin ettim
Tekrar okurken durdum ve kendime sordum
Korkunç bir duygu bölünmesiydi, sağır kalbimden utanıyordum
Bu sitemli soruyla düştüğüm teslimiyetlerle söyleşide sevgim
Söylenenler arkamdan doğruydu diyecek şeytan
Her zamanki gibi olgunluğuyla dualarım cevap verecekti ruhların çaresizliğine
Sancılarını göremeyenleri ben yaratmamıştım.
Her köşe başında isyan çığlıklarıyla gezen bedenlerin kahramanlarına rastlıyorum
Bir aşka zamanda didikleyeceğim, misafir olduğum elbette sevgili değildi
Onun yüzleşmesi girerse kelimelere çocukluğu geçecek hüzünden
Akıp gitmişti göz yaşları sevmediği zamanlarda
Şimdi sevilecek zaman mı! ... diye sormadan kalan yüzünde saklı kalbi
Bize ait cümleler kuramadan tükenişte yalnızlığın raflarında sevdanın heyecanı
Ben sadece sesli düşünüyorum, “yazarak” aradığımda yolculuğum.
Tekrar duyuyorum soluğumu ben bitişik odandayım her zaman
Avuçların başını öne eğenlerle içini çekmişti.
Gönül gözüyle harcanan pervasız aşkım biraz sustu
Bak ne derim sana sır tevdi eder gibi ağlayışların kişizadedir
Ölüm anı çığlığında yenik kadınlar gark olmuş bedenlerine
Anımsatanlar nedense biraz dalgın uçsuz bucaksız uzanıp gidenler
Kaybolmak üzere tek alışkanlığım güneşte ufkun kızıllığında eflatuna dönmüş
Bakışların atıma binmeye davranıyor yüzüstü düşenlere inatla
Gülüşün yaktı düştüğün yerimi, heyecanda duygusallık katında hatırın
Belli iç kırıklıklarıma tek hecesin
Yeniden bakmak isteyeceğin aynadasın ilk yenilgiyi tadıyorsun
Senin adındaysa aşk yol açacak beşiklerimde en gerçekçi yanın
Ben sadece sesli düşünüyorum, “yazarak” aradığımda yolculuğum.
İçimdeki o ateş seni sevmeyi yansıtan en gerçekçi yanım
Yenik bitirmelerin gazabından yaşamımdaki kalbindeki duaların haşr etmesisin
Dualarının kasesinden içirdiklerinle kalbim galip değil hayatın gölgesinde
Seni görmeden ölürsem ruhumu hep yanında tut,
O güzel insanların gemisiyle geleceksin lütfunla cennetime
Kuşanmış ümitlerin aşkındaki nurla
Biz bizden razı olarak kucaklayacağız besmeleyle alınlarımızı
Rüzgarla ben çoktan anlaştım akşam vaktinden fecr vaktine hep seninleyim
Kırık bir kalbim işimize bakalım işte zülfikarım sana emanet
Yorumladığını okumak mümkün gözyaşlarımda büyüyen divanında
Toz bulutları dağıldı, dönen dönsün ben dönmezsem yolumdan
İçgüdüsel bir şeysin önem verdim dualarımda peşindeyim
Tanıdık varoluş sancısını yansıtmaya çalıştım.
Yalnızlığımla ağır ağır çektiğim şiirlerimde kendi yaşamımdan
Ben sadece sesli düşünüyorum, “yazarak” aradığımda yolculuğum.
Azalmamak için dünyadaki varlık kayboluyor, varlığın kökeninde
Demetliyor çizgilerin anlam kayboluyor, imaja dönüşüyor insan
Kalan varlığın sancısında mezarlıkta açan çiçekte ne düşünüyorsun
Ne olur ört üstümü sabaha çok var bütünündesin gölgedeki dudakların
Hüzünlü coşku bizden kocaman sokul yüreğimin kuytularına
Şikayetini kendine saklayan duygularla uyuyamazsın yaşarken
Avuca sığmaz kalbe sığmayan seyyah yanımda dile gelen
Kalıcı bir tatsın ruhumdaki efkarların çizdiklerinde
Sınırların yalnız bırakılmışlığın izdüşümü
Belirgin şekilde görülüyor ah ettikçe şarkılarımız hatırına
Didişiyorum, hesaplaşıyorum eski alışkanlıklarımla
Sık sık yer bulamasada sıradan gülüşlere de kandığım ara sıra
Gönlümün fırtınalı havaları eğretilemelerinde haykırdığımda taşırdın sen
Ben anlaştım çoktan,üşüyeyim bu sızının içinde beni benden çok sevme
İlk uykumda nedensiz öpüşlerin anlamında sarnıçlarımda duaların
Seri kanlı adanmış ustaca örülü eşiğimize gece yarısı bırakılmış dua ruhta
Ben sadece sesli düşünüyorum, “yazarak” aradığımda yolculuğum.
Susuz derelere benziyor hayatlarımız
Aslında hiçbir zaman büyük başarı yakalanmıyor dünyalık hayatta
Mezarlarımızdan dualar tütmedikçe bir nostalji sadece dualarımız
Kapılarınızı kaç kere açtınız meleklerinize dua ettirmek için
Bir merakın öznesinde depremlerde hafızalarımız
En önce göğüsledikleriniz bir güz yazılacaksa aşk olsun sizde
Ağlamaklı oluyor insan her bakışta mezar taşlarına
Rüzgar deydiğindeki konuşmalar duaların tadı uzun yolculuklarımızdan haberdir
Aynamız bekliyor divanında bir güz yazılmasına meraklı müthiş bir arşiv
Bir ateşin içinden gülümseme bu aşka beni de ağlatırken
Huzurlu, romantik perdeleri siyaha soyunanlar için kar taneleri
Bir sırayla ipuçlarını vermiş oluyor feryadımız aşikar zahirimize
Ne dediğini biliyormusunuz.? çığlıkların ne dediğinin
Elimden tut diyor haykıranlar bu bölünmüş hayattasın
Miras sorunumuz uçurumlarımızda dünyalık sığınmalarımızda
Farklılıkları anlayabilmek ve çözümleyebilmek için son derece çarpıcı bakışlar
Zorlayıcı bir durum bile değil sevmek için hala mezar taşları dualarla birbirimizi
Sınıfsız sınıflarımızda söylem gözetmeden ihtiyacımız sanırız
Kaç kere uykunuz kaçtığında dikildi gözleriniz kabirinize
Bir önsöz doluyor içine bizi kendimize getirende
Taş duvarlar çaresiz
Arada bir böyle belirsiz ayakta tuttuklarımızı hatırlayabilmek için
İhtiyacımız var Postmodern bir kaçıştaki aşk nakışlarında hepsi hikaye
Derin manalarda yollarımızda kavuşmuyor.
Her gözün ağladığı her kalbin sevemediği çağda su’da söndürmez halleri
Hayallerle süslenen gerçeklerde
Evvel zaman içinde geç kalmışım
Açıl susam açıl,
hava bir gizli yol eyvallah
Kaçırıyor beni
birazdan gün doğacak
Ben bu ayrılığı hak ediyorum
Zaman akarken korkacak bir şey yok
İçi kanayan yarada fazladan bir ceset varlığım
Ben sadece sesli düşünüyorum, “yazarak” aradığımda yolculuğum.
y.ed….04:10…19.03.2009. Garip Çoban Sıra dışı…
http://www.beyazrenkler.org/forum/showthread.php? t=15956
Engin DemirciKayıt Tarihi : 20.3.2009 20:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (6)