Bir keresinde aşka düşmüştüm
Gençliğinin baharında
Henüz yirmisindeydin sen
Bense merdiveni çoktan dayamıştım yaşlılığa
Öyle işveli öyle cilveliydin ki
Salına salına geçiyordun yanımdan
Bazen de nispet yaparcasına otururdun yamacıma
Dizin değerdi dizime
Ellerim tutmak isterdi ellerini
Yangın yeriydi yüreğim
Ama korkardım söylemeye sevdiğimi
Göz göze gelirdik çoğu defa
Ya da gözlerim değerdi gözlerine
Bir titreme sarardı,
Ürkerdim
Sevginin yüceliğinden
Öyle korkuyla öyle aşkla bakardım sana
Adın Sevgi’ydi...
Sevilmeye layık en ender insandın
Sevgime uzaktı yaşın...
Yıllar sonra ikimizin de yabancısı olduğu
Bir kentte nefes aldık ayrı ayrı
Aynı tenhada aynı kalabalıkta
Aynı ayrılıktaydık...
Sen daha da serpilip güzelleşmiş
Ben çökmüş bir karanlıktaydım...
Gözlerinin kahvesinde zeytini bir yaşam vardı
Bakmak yetmiyordu görmek için güzelliğini...
Eski çağlardan kalma bir anıydı güzelliğin
Belki Antik Yunan’da bir tanrıça
Pers diyarında prenses
Ya da Nil’in kıyısında
Bir Hatşepsut'sun...
Fuzuli’ye denk gelse çağın
Divanlarını yakar
Sade sana ulaşmanın gazelini yazardı
Fazilet sahibi şair.
Kim bilir Nedim’in tek şarkısı olurdun belki de
Hatta Nef’i’ sana dokurdu umudunu boğulmadan önce...
Yesenin’in bileklerinde ölümsüzlüğe akan bir kandın
Oluk oluk içimi ısıtan...
Avni Dağtekin
Kayıt Tarihi : 20.5.2019 18:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
beğeni ile okudum
TÜM YORUMLAR (1)