MERSİYE
- gönlümün sultanı ‘na-
Sen hayatımızın ışığı
Sen gözümüzün nuruydun
Sen güneşimizdin
Sen sultanımızdın
Bilir misiniz ay bana ne dedi
O sevgili gitti
Ama üzülme
Yerine gözcü koydu beni
Sevgi boş bir söz değil
Kuru bir iddiadan ibaret mi?
Öyleyse boş ver sen âşık değilsin
Aşktan da bir şey anlamamışsın belli ki
Bak o sevgili
Gözleri mahmur
Seheri beklemekten
Gözleri yorgun
Gittin ve yetim bıraktın bizi
Ay gitti diye üzülme dostum
Bak şimdi sabah oluyor
Yepyeni bir güneş doğuyor ufuklardan
Ey bu günkü Ahmed
Ne yapardık sen olmayaydın
Nereye giderdik
Nasıl bulurduk yolumuzu
Ey peygamber varisi
Dünyaların incisi
Sen olmasaydın
Halimiz ne olurdu
Uyuma
Bak borazancıbaşı
Çalıyor kalk borusu
Kervan yola çıktı sen hala buradasın
Kös vuruluyor davullar çalıyor
Bak o güzel giyinmiş
Ak elbisesini çıkmış meydana
Aşklarına kement atıyor
Bana deli diyorlar
Seni görselerdi hele bir
Divane olup yollara düşmezler miydi
Def çalıp oynamazlar mıydı sanki
Sen Yusuf’tun çağımızda
Güzelliğinden kesiti ellerimizi
Seni görünce aklımız başımızdan gitti
Dudaklarımız uçukladı
Bilir misiniz bülbül güle ne dedi
Ay parçası güzel gitti gideli
Ne tadı kaldı
Bu dünyanın ne şekeri ne tuzu
Aklım başımdan gitti
Seni görünce
Ben şimdi ne yapacağım
Seni görünce deliler akıllandı
Denizi gördüm denizi
Sana susamıştı sana susamıştı
Sırf görmek için o gül yüzünü
Kendini kayalara vuruyordu
Sonsuzluk yolcusu o sevgiliyi gördüm
Bize öpücükler yoluyordu
Armağan olarak
Sevdiklerine armağan olarak
O ay yüzlü nerde şimdi
Nereye gitti bizi bıraktı da
Bizi kime bıraktı gitti
O ay yüzlü nereye gitti
Bak bir aşk güneşine
Nasıl gönderiyor ışıklarını
Nasılda apaçık duruyor ortalıkta
Apaydınlık kılıyor her şeyi
Hey hey hey hey de hey hey
Ne kutlu ümmettir bu
Peygamber varisleri
Yedi velden güller
Bu bahçe bizim
Ey saadet yolcuları gelin
Ey nur yolcuları
Kutlu yolda yarış var
Ey nur yolunun erleri
Seni gören göze müjde
Müjdeler ayak bastığın toprağa
Müjdeler olsun seni duyan
Kurda kuşa müjdeler olsun
Sen bizim hüma kuşumuzsun
Hazinelerimizin bekçisi
Gel yuva yap gönlümüze
Sen bizim hüma kuşumuzsun
Hasretiz
Ta ezelden
O gül yüzüne
Hasretiz
O ay yüzlü bana ne dedi
Bilir misiniz bana ne dedi
Aşklarımın canıyla oynarım ben
Aşklarımın canıyla uğrarım ben
Sen bizim sultanımızsın
Gönül ülkesinin şahısın
Gönül tahtının varisi
Sen bizim sultanımızsın
Ay ışığını alır senden
Güneşim ateşi senden
Yeryüzünde her şey
Hayat bulur seninle
Sen bizim bayrağımızsın
Sen bizim sembolümüz
Sen bizim hilalimiz
Ay yıldızımızsın bizim
Sen bizim tevhidimizsin
Sen bizim şahadetimiz
Senin ülfet denince
Allaha kul olduk biz
Allah Allah Allah Allah
Ne güzel geliş bu
Ne güzel gidiş bu
O servi boylu
Bir şimşek gibi
Geldi ve gitti
Baş işte
Armağanlar dağıtıyor
O sevgili
Yine açmış hazinesini
Tek yol bu
Kurtuluş burada
Koşun koşun insanlar
Özgürlük işte bu
Büyük kapı bu
Bak işte açılıyor
Giriyor tüm günahkârlar
İçeri
Gönülleri doktoru
Bengisu dağıtıyor
İsa gibi diriltiyor
Bir bir ölüleri
O zamanın birincisiydi
Dünyaların sultanı
Ufkumuzda bir güneş gibi doğdu
Karanlıkları boğdu
Sen Yusuf’tun çağımızda
Güzelliğinden kestik ellerimizi
Kayıt Tarihi : 8.6.2011 21:41:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ahmet Kemal](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/06/08/sevgiliye-mersiye-1-sen-hayatimizin-isigi.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!