_ Sokaklar sana çıkıyor sevgili, baktığım her kapıda sen varsın, gördüğüm her pencerede siluetin belirir ve özlem çoğaltırım sana gökyüzünün maviliğinden...
_ Eflatun rengi olur tüm ağaçlar ve o ağaçlardan sana uzanır tüm yollar... Yağan her yağmur sen olur yanaklarımdan içlerime süzülürsün... Gözlerime vuran damlarda kapattığım gözlerimde belirir ve açınca gördüğüm tüm çiçekler sen kokar...
_ Ve her sabah dinginliğinde koşuşturan insanlarda senden bir parça görürüm... Ağlamakta olan bebeğin gözyaşı olursun, çocuksu kahkahalarda sevinç çığlıklarısın...
_ Tüten bacalardan çıkar el sallarsın bana ve gürültüyle geçen düğün konvoyunda görürüm seni el sallarım durmadan... Ruhumu bir çınar gölgesinde dinlendirirken uzak yerlerden gelen o tatlı keman nağmeleri olursun kulaklarımda tınıların öter ve hiç susmasın isterim, susturmam suskunluğumda.
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla