Sevgiliye Mektuplar SANA SENi ANLATAMAM ...

Olgun Ekinci
271

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Sevgiliye Mektuplar SANA SENi ANLATAMAM Kİ…

Sana seni anlatamadığım kelimeleri dinlerken, eriyip damlaya dönüştüğün
ve bana ırmaklar gibi aktığın, akmak istediğin o geceye dair…

……… Sarıya çalardı ela renkleri ve omuzlarımdan yükselen güneş yansırken sana, dünya güzeli gözlerin, bedensiz perspektif gibi dikilirdi karşımda tüm renkler, bedenler, nesneler yok olur, silinir tapınırdım sükunetle karşında sen bilmezdin… Kentler arası buluşmaların özleme bulanan sarılmalar öncesi kısa ve senin hissedemediğin anlarda o muhteşem ötesi tabloyu yeniden izler, seyrine doyamazdım, asla doyamayacağım gibi…

……… Ellerini her tutuşum damarlarıma yayılan volkanın müjdecisi olurdu ve o ipeksi dokusu bozulur diye gevşek tutarken sen kavrardın bu deli şimdi kaçar diye ve bende patlayacak tüm volkanları karşılamaya hazırlanır, avuçlarından yayılan o kokuların dayanılmaz zarafetini benden başkasına ulaşmasın diye hapsederdim ellerini, avuçlarıma…Eksi bilmem kaç derecede titreyen bedenin hissettiklerinin tersi bir olgu yayılır, sıcak iklimlerin bahar kokularını kuşanırdım, sen bilmezdin içime soluklarken avuç içi ipek dokulu kokularını…

……… Ve başım sinende iken saçlarına karışan saçlarım rüzgar yeleli atlar doğururdu kızıl gün batımlarına uzanırken, yeniden doğar, kutsanır, adlar takardım her bir saç teline… Öyle dolu, öyle iri, öyle canlı ki her bir teline tutunur, çocukluk düşlerime yolculuk yapardım ve en çok geri dönüşleri sevmezdim, çünkü; büyürdüm ve çirkin bir adam olmaktan korkardım, hani ben hep seninle, sende benimle güzeldin ya işte ondandı ama bilirdim ve sustururdum yüreğimin utangaç dilini, ikimizde aslında iki deli mavi ve güzeldik ama sana söylemezdim…

……… Taş atardım sapanımla isabetsiz karavanalara ve her minik taş, kocaman kaya parçası olur deler, yıkar, yüreğini kanatırken bir mevsim sonra acılarını sakladığın, ufalttığın o kocaman yüreğinin tüm sevda kapılarını açardın, ihanet girdaplarını karla karışık yağmurlara gömerken… Ankara ağlardı sen beni her affedişinde, ben can çekişirdim belli etmeden gidişlerime kalbini eklerken, sana bırakırdım her vedada ama sana söylemeyezdim, bilirdim ki kendi baktığımdan daha iyi bakar, incitmezdin uykusuz gecelerinde dolunay eklediğin öyle saf, öyle masum yüreğinle çocuk yüreğime…

……… Alışamadım hiçbir zaman ve senden hep sakladım özlem kokulu günden geceye uza- nan yokluklarını… Gözleri, elleri, saçlarına dokunarak şiir dinletilerinde okuduğum Fahriye Abla sen olurdun, içimden, dilimden çıkıp, dinleyenlere okurken ve gözlerimin dolması hep A. Muhip Dranasın duygulu yazmasıyla örtüştürülürdü, oysa seni içimden çıkartmazdım, hep
çıkmak, sarılmak, yanağımı öpmek isterdin, izin vermezdim, içimde örtmüş, kendime saklamıştım seni, oralardan en ufak dokunuşunu hissederdim kimseler görmeden…

……… Pamuk Cüce Ve Yedi Prenses koydum adını bilinen o meşhur klasiğin ve yine bazıları yörüngesinden taşları çıkartıyor diyecek, ne gam… Ben bir cüceyim sevmekten usanmayan,sevdanı yaşadıkça, kanıksadıkça büyüyen, sen yedi tane prensessin yedi özelliği yetmeyen,yetmişyedi özellikle anlatılamayan… Her yedinin arasındaki sevgi katlıyor seni ve seni anlatmak istiyorum sana; gözlerin, ellerin, saçların ve yüreğini birleştirip ve kahretsin ne zaman sana seni anlatmaya soyunsam, çıkaramıyorum dilimin giyinmişliğini, soyamıyorum, içimde ve anlatılmaz kalıyorsun… Sana.. Seni.. Anlatamıyorum… Seni Yaşıyorum…

15.08.2007 - Adana

Olgun Ekinci
Kayıt Tarihi : 17.8.2007 11:20:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Osman Mertoğlu
    Osman Mertoğlu

    Sana.. Seni.. Anlatamıyorum… Seni Yaşıyorum…
    Güzeldi gönülden kutluyorum...
    SAYGILARIMLA...

    Cevap Yaz
  • Merâl Özcan
    Merâl Özcan

    sevgi/li...daha içsel seslenişte büyük bir sıcaklık var...
    ve mektup ulaşmaktır, mektup ağlamaktır, mektup yanmaktır sözcüklerle...

    anlatamamak,
    sevginin büyüklüğüyle örülmüş eğer anlatılabilseydi sınırlandırılmış olurdu...
    sözcüklerle yapılan yolculuk ve benzetmelerdeki mucizevi dokularla yaklaşmaya çalışmak sevginin yüceliğine...

    kutlarım yine Olgun Bey...beğenerek okudum yazınızı...
    selam...

    Cevap Yaz
  • Talat Semiz
    Talat Semiz

    Doğrusunu isterseniz, darılmaca yok diye başlayacağım sözlerime.. Bu güzel betimleme ne olaydıda yerini, destanlar, mitolojiler bölümünde alsaydı. Şiir bölümünde neden.. ve belkisini düşünmek gerekir. Öyle ya her gün bir yenilik, her gün binlerce değişim.. Ya ben geri kalmışım, ya da
    nedir burda işim. Sevgiler. Renkler ve Yaşam

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (3)

Olgun Ekinci