Sevgiliye Mektuplar ÖDüNÇ DÜNYANIN AYDI ...

Olgun Ekinci
271

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

……… Sınırsızladığım hayal dünyama, güz esintileriyle rakseden bahçeler çiziyorum, akşam olduğunda soluklanmak, gece düşler alemine çocuksu salıncakla salınmak için… Sabah serinliği yalarken yüzümü, yüreğimin çocuksu yarısı ılıman kıtalara göçteyken, güneş olup aydınlatıyor, ısıtıyorsun diğer yarımı…

……… Ebegümeci topluyorum karşı dağdaki köye bakan sırtın yamaçlarından, akşam yemeğime katık, düşsel yalnızlıklarıma meze, geceden sabaha hazımsıklarıma derman olsun diye… Seversin sen diye özgür papatya ve gelinciklerden taç yapıyorum, akşam soframda karşıma koymak, saçlarına takmak için… Yokluğunda iki kişiyim, bereketinle avunuyor, gözlerine sarılıyorum…

……… Vadilerin güneş görmeyen serinliklerine çocuksu olmayan yürek yarımı taşıyor, azgın ve çağlayan suları ılımanlaştırıyorum güneş olup aydınlattığın varlığınla…Kayalara çarparak ilerleyen yatağından taşarak oynaşan nehir, yansıyan siluetinden süt dökmüş kedi gibi uysallaşıyor, bando mızıka takımının ritminde ahenk ve uyumla akaklarına sarılıyor… Bağımsızlığını kazanan ülkenin yıldönümü kutlamalarına katılan halka, adeta selam duruyor, delice akışından vazgeçerek selam veriyor şimdi geçtiği tören yolundan sarsarak, iç titreterek akışkan dinginliğinde…

……… Torosların karla kaplı zirvelerinden bereket saçarak enginlerime, hayal bahçemin mimoza larına iniyorsun damla damla yağarak… Değdiğin, dokunduğun, ıslattığın her noktada yediveren güllerin fidanı tomurcuklanıyor, adı deli, yüreği mavi olan bir adamın usuna gelincik tohumları serpiliyor, reyhan kokusu yayıyor usundan karşı yamaçlara, ovalara, platolara… Öylesine yağmur, öylesine bereketsinki asırlardır süren susuzluğun kıraçlarına derman oluyor, akıyor, yağıyorsun, serinletiyor, besliyorsun, bilgeliğinin, kutsanmamışlığının azize ruhuyla…

Tamamını Oku
  • Ali Niyazi Gül
    Ali Niyazi Gül 26.03.2007 - 14:53

    Sınırsızladığım hayal dünyama, güz esintileriyle rakseden bahçeler çiziyorum, akşam
    olduğunda soluklanmak, gece düşler alemine çocuksu salıncakla salınmak için… Sabah se-
    rinliği yalarken yüzümü, yüreğimin çocuksu yarısı ılıman kıtalara göçteyken, güneş olup aydın-
    latıyor, ısıtıyorsun diğer yarımı…

    solumak bedenime farz ise, her nefesimde soluyorum seni, sonsuzluğa yazıyorum seni,asıyorum günün gündüzünde de,günün gecesinde de seni,çarşaf gibi diziyorum iplere, mandalı yüreğimle tutuyorum....

    Torosların karla kaplı zirvelerinden bereket saçarak enginlerime, hayal bahçemin mimoza-
    larına iniyorsun damla damla yağarak… Değdiğin, dokunduğun, ıslattığın her noktada yediveren
    güllerin fidanı tomurcuklanıyor, adı deli, yüreği mavi olan bir adamın usuna gelincik tohumları ser-
    piliyor, reyhan kokusu yayıyor usundan karşı yamaçlara, ovalara, platolara… Öylesine yağmur,
    öylesine bereketsinki asırlardır süren susuzluğun kıraçlarına derman oluyor, akıyor, yağıyorsun,
    serinletiyor, besliyorsun, bilgeliğinin, kutsanmamışlığının azize ruhuyla…

    hele burası harika idi,destan gibi bir sevda,yüreğine sağlık güzel abim,özletme kendini,selam olsun toprağı bereket olan yurduma,selam olsun güzel yüreklere,tebrikler Olgun abi.

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta