......... Sevdaya dair onca söyleminde tıkadığım kulaklarım yeni açılıyor ve anlıyorken şimdi seni içimde tarifsiz sancılarla kıvranıyor ve utanıyorum dinlememişliğimden... En çok gece uyuduğumuzda sabahladığın gün/hafta/ayları düşünür oldum şimdi asla boşa geçen geceler değildi, şimdi nasıl sancılar doğuruyorsam aynısını çekiyordun o anlarda...
......... Evveli sonrası olmamış gibi varsayarken sen hep bende içimdeydin, sen gibi sevgimi göstermez saklardım ama sen bilirdin, sen yollarımı açar, ufkumu genişletir, yürüdüğüm ve yürüyeceğim bütün yollarda olabilecek engelleri hesaplar ve ayağımdan takılmadan geçmemi sağlardın...
......... Ve en çokta kendine aldığın kitapları senden önce okuyup bitirmemi kıskanır ama gizli ve sevinç yüklü gülümserdin... Hep bir yanım eksik kalırdı okumayınca, gün yaşanmamış gibi, rutinden öte tekdüze olurdu… Can Yücel ve Nazım Hikmet derdin hep bense şiirden çok denemelerini okur ve keyif alırken ‘’ şair babam ‘’ diye öykünürdüm ama sen bilmezdin… Yazı ve şiirlerinde kimsenin farkına varmadığı ve ince sitemler yüklediğin babaannemin senin yazdıklarından habersiz olması da beni her zaman ve çok üzüyor...
……… Türkiye şair cenneti oldu baba…! İki kelimeyi yan yana getirip internetteki her hangi bir sitede yayınlayan şair oluyor ve altında yıkama-yağlama yorumları edebiyata katkı sunuyor…! Kime O ünlü dizeleri ya da şairleri sorsan biliyor gibi yapıyor ve bundan utanmıyorlar, oysa asistanlık sınavını kazanıp gideceğim akşam saatlerce şiir okumuştun ustalardan, bir kez daha aşık olmuştum sana ve nerde şair görsem senin gözlerindeki lacivert halkaları arardım, gizliden gizliye bakar göremezdim, kimsede yoktu ve gizlice ağlardım sana doğru…
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim