Yine akşam oldu,akşamın karanlığında başlayan hüzün dolu kabuslu geceler doldurmaya başladı.Bir zamanların hayat dolu,güvenle,cıvıl cıvıl yaşanan gecelerin yerini aldı derin bir sessizlk,kalbine gömercesine,yaşamı yitirmişcesine,öylesine masum,öylesine çocuksu bir düşünce ki; Kahredercesine,gözyaşını içine akıtırcasına,sessiz sessiz ağlıyorum.Kalbimin derinliklerinde hissedercesine,defalarca,milyonlarca yaşanıyor.Aynı an bir kurt gibi kemiriyor içimi.Tıpkı veremli veya kanserli,yaşamını kaybetmeme mücadelesi veren bir hasta gibi.Tedavi imkanı olmayan delicesine bir sevgi savaşı.Onarılması keşke mümkün olsa da tüm mücadeleleri uğruna yapabilseydim.Hiç değilse bir amacım olurdu seve seve verebileceğim herşeyi uğrunda.Adeta kalemimde isyan edercesine susuyor,küsüyor yazmak istemiyor.Kaderin bu acı cilvesini sanki hep yüzüme haykırıyor,acaba ben bunlara layıkmıydım da layık görüldüm,hiç düşünülmeden.Bir zamanların masum yüzü,kızaran,saf temiz insanın yerini kin intikam ve nefret dolu bir şahsiyete terkedebilirmiydi? Bu onda birtakım çelişkilere yol açmazmıydı? İki kişilik arasında bocalayıp durmazmıydı? Bu çarpışmalar arasıda benliğinin.Ama işin başında verilen bir söz vardı,bu sözün hiçbir söze benzemeyen bir yanı vardı,mutlaka yapılmalıydı ve yapılacaktıda.Belki bu yol biraz uzun oldu,olacakta.Bu yolculukta maalesef acı birtakım engeller çıkacaktır ama hiçbir zaman gücünden bir zerrecik dahi kaybetmeden,bir çığ gibi büyüyerek yolunda ilerlemeye mecbursun.Bunun bilinci ve idraki içindesin.Eğer bunu yapmadığın taktirde vazifeni yapmamış aciz ve nankörlükten başka bir kelime bulamıyorum ifadeye.İnsan yaşamında bir takım değer yargıları vardır.İnsan ruhunu ayakta tutan besleyen ve yaşatan.Ruhun ölümsüzlüğünü ölümle cezalandırmak gibi birşeydir adeta.İnsan hayatında toz pembe günler vardır.Siyahların ak görüldüğü,dikenleri acıtmadığı güllerin,affedildiği günahların,affedilmesini bilenler için.İstisnalar vardır kaideleri bozmayan,bozmak isterdim kaide için istisnayı.Bir emel uğruna,güllerin tomurcuklarını açması için.Aklıma bir nikah geldi,bir yemin vardır orda; İyilikte ve kötülükte,hastalıkta ve sağlıkta,ölünceye kadar birlikte diye.Neden insanlar layık olmazlar bazı kutsallıklara,neden ayaklar altına alırlar kutsal bildiklerini.Bu kutsallıklar değilmidir insana yaşam gücü veren,mücadelesinde ona yardımcı olan ve ayakta tutan.Bilmiyorum,bilemiyorum,bilmek istemiyorum herhalde.Bir çocuk gibi hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyorum.Keşke yeni doğan bir çocuk gibi ağlayabilsem,hiç birşey bilmeden,tertemiz Dünya'ya ilk haykırışı,ilk mücadele çığlıkları gibi isyan edercesine.Bir akşamın acı hüzünlerini aldım kalemime,içimden geldiği gibi hislerimi duygularımı dökmeye çalıştım.Satırlarımla dertleşmek için seçtim kağıdı,arkadaş kendime.Deşarj olmak boşalmak için,bardağı taşıran damla olmasın diye kelimeler.Seni bu satırlarımla üzmek istemem.Bir mektup olarak değil acılarımı paylaşmak için gönderebilirim sana.Eğer hazır değilsen bunu okumaya bir köşede dursun sonra okursun.Bu satırlarım sana yaşatmak için tekrar bu anı.Kendi benliğim kendi bünyem için.Gelecek için geçmişi unutmamak gerek.Mücadelemiz birlikte olacak,el ele hep beraber,seni hep yanımda görmek istiyorum ama görmek istediğim gibi.Tüm bu acıların güzel ve mutlu sonu vardır,yeterki katlanmasını bilelim.Mücadelemizi verelim,kendi benliğimizden öz varlığımızdan,sevgimizden hiç birşey kaybetmeden.Ölünceye kadar.Seni seviyorum bunu bil yeter.Akşamın esintisinde sonsuzluğa dek.28.Ekim.1984
Ramazan GerekKayıt Tarihi : 12.5.2008 01:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!