Sana kırık bir kalemle yazıyorum,
Gönlüm kırık dökük yokluğunda,
Kalem kırık olsa ne yazar?
Sana bir söz vermiştim ya!
Tutamadım sevgili sözümü.
Hani hep gülecektim ya,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Diyeceksin ki 'unut beni' belki de,
Peki insan kendini unutur mu sevgili?
Sen ben olmuşken, unutmak mümkün değil elbette,
Hanı telefon çalsa, merhaba diyen sesini duysam,
Yeniden yaşama dönmez miyim seninle!
Daha bir özlemle sevmez miyim?
Şu an kapıdan sen girsen ve ben boynuna sarılıp,
Bu defa sevinçten ağlamaz mıyım sevgili?..
TEBRİKLER.. kimbilir kaç kişinin yüreğine tercüman oldunuz,suskun yüreklere SES oldunuz..
Sevgiliye mektup
Gel seninle biraz sohbet edelim
Sen benim doktorum,terapistim ol
Uykusuzluğuma çare bul önce
Göğsüne yaslanmadan uyunmuyor sevgili
Kimliğimi sorma,seneler önce
Sana ilk geldiğim o gün,o gece
Cüzdanımdan senin evin içine
Düşürmüşüm,bulunmuyor sevgili
Resim çektim mektubumla al diye
Fotoğrafcı çok uğraştı,gül diye
Fıkralar anlattı,mutlu ol diye
Sen olmadan,gülünmüyor sevgili
Evrende kaybolmuyorsa karınca ayak sesi
Yaşadıklarımızın elbet var bir sebebi
Yanımızdan,göçmen kuşun kıymeti,
Göçmeyince,bilinmiyor sevgili
İçten yürek çağrını duymadığımı sanma
Yolu iyi bilirim,aşığa Bağdat sorma
Yüreğimi dinlesem çoktan gelirdim ama..
Gel tamam olmayınca,gelinmiyor sevgili
Sonbahar rengi sarmış,doğanın dokusunu
Körfezden soluyorum,denizin kokusunu
Özlem ateşi sarmış,tüm soluk borusunu
Sağlıklı bir tek nefes,alınmıyor sevgili
13 Aralık 2006
Ferit Teksoy
Merhaba..bu da benim sevgiliye mektubum
Tebrikler yürekten yazGücüm Kalmadı
Zaman geçiyor bak
İçimden birşey taşıyor
Sensiz sokaklara
Yüreğim,
Yüreğinden kopmuş kadar yalnız
Ve yaralı...
Kaldırımdaki sokak simitçisi
Çiçekçi kız
Su satan çocuklar
Hepsi sana benziyor
Bazen vahşi bir kedi
Bazen bir zeytin dalı...
İçimden bir şey kopuyor
Bölünüyorum ben
Bir yarım sende kaldı
Bas bağrına bir tanem
Bir yarım
Yetim kalmış
Bir serçenin kanadı...
İçimden bir şey akıyor
Uçsuz bucaksız denizlere
Ben eriyorum
Sen aşkın diğer adı
Yalnızlık haram bana
Al beni meleğim
Gücüm kalmadı...
23/06/2011
Gülali Ölmez
mışsınız..kaleminiz elinizden düşmesin.
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta