Canım benim. Canımın içi sevgilim hastaymışsın öyle yazmışın son satırlarına. İçin için öksürüyor musun yoksa. Hemen bir nane limon kaynatmalı. Ihlamurda ciğerleri yumuşatır. Bol bol içmelisin. Meyve yemiyor musun yoksa bu aralar. Yine kendini bıraktın mı? Ard arda yakma şu lanet sigarayı. İnce giyiyorsun biliyorum ondan oluyor bu hastalanmaların. Kaç defa söyledim bu havalar belli olmaz hırkanı al yanına. Neden hep kendi bildiğini yaparsın bilmem ki? Kızma deme elbette kızıyorum. Ya sana bir şey olursa ve ben yanında olamazsam? Biliyorsun gelemiyorum yanına. Başımı omzuna dayayıp uyuyamıyorum. Böyle günlerde daha çok kızıyorum seni benden ayıran kadere. Daha çok nefret ediyorum aramıza giren kilometrelerce yollara. Kızgın yağ döküp yakasım, geliyor şu önümde dizili dağları. Gücüm yok yakamıyorum.
Şimdi yanında değilim ellerimle dindiremiyorum acılarını. Ah sevgilim ben yanında yokum ya sana bir şey olursa? Kızarım kendime inan. Ölürüm beklide. Zamanla geçer deme geçmez geçmez sevgilim. Senin hasretini hiçbir zaman dilimi yok edemez. Ben yanında yokum terini ellerimle silemiyorum. Bir tas çorba yapmaktan acizim. Çok kızıyorum seni benden alan o kuytu şehre. Dünyanın en kuytu yeri senin şehrin. Sanki hiçbir yol yok senin şehrine gitmeye. Koca bir çukurun içinde gibisin. Ulaşamıyorum sana.
Canım sevgilim sana uzaklık ölümün diğer adı. Ufak bir mum alevinin sıcağında ısınıyor gibiyim. Küçük bir rüzgar söndürecek sanki ışığımızı. Kırmızı bir gonca soluyor sanki yüreğimde. Dikenlerim kendime batıyor sen yokken. Neden dinlemezsin beni bilmem ki? Ufak bir grip deme konu sen olunca hep en kötüsü geliyor aklıma. Kızma bana büyütüyorum diye. Anlasana sevgilim. Küçük bir öksürüğün nefesimi kesecek. Gözlerinin mahmurluğu beni öldürmene yetecek. İyi bak kendine. Sen iyi isen bende iyiyim. Sen gülersen bende gülerim. Ne kadar uzak olursan ol. Şehrin ne kadar kuytu yer olsa da mühim değil. Ben seni sevdikçe hep hissederim. Ah sevgili ne olur dikkat et kendine. Hastalanma hiç. Bol bol meyve ye. Yanında yokum diye bırakma kendini. Geçecek de. Gelecek bir gün geleceğim sevgili. Ellerini ellerime alıp öpeceğim. Sen dizime yatacaksın ve ben saçlarını okşayacağım. Bütün kederlerini alacağım omuzlarından. Sevgim ikimize de yetecek. Sevgili ben yokken iyi bak kendine. Bu geçmeyen zamanlar aslında çok çabuk geçiyor. Pencerende göğe bakarak bekle beni. Beyaz bir güvercin olup konacağım ellerine. Nerde olursan ol ben bulurum seni. Isıtırım yüreğini. Ilık ılık akarım gözlerinden içeri. Bir yağmur tanesi gibi bir bir damlarım bedenine.
Ah sevgili uzakları dert etme kendine. Yoksa beni özlemekten yakınıyor musun? Özle sevgili hep beni özle en çok beni özle. Hep beni sev. Ben geleceğim yanına sadece ben gelene kadar iyi bak kendine. Sakın hastalanma. Üzülme. Farz ettik ki sabah olacak ve ben yanaklarından öperek uyandıracağım seni. Rüyalarında bekle beni. Hoşça kal sevgili. Gözlerinden öperim hasretle……………..
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.