Sevgiliye Mektup (4) Şiiri - Önder Baysal

Tüm Sevdamla, Tüm Hasretimle ve Tüm Umutlarımla Yüreğimden Yüreğine Merhaba GÜLÜM
“Yaşlı Çınarla Azgın Kasırganın Savaşından Yaşlı Çınar Galip Geliyorsa Sebebi; Toprağın Çınara Olan SEVDASIDIR”
Yoksa çınarda mı sevdalıdır toprağa. Çınar sevdalı olmasaydı toprağa, salar mıydı köklerini toprağın yüreğine…
Yoksa toprak mıdır çınara sevdalı olan; öyle olmasaydı sıkı sıkı tutar mıydı çınarı köklerinden. Azgın kasırgaya karşı dimdik tutar mıydı çınarı…
Ben çınar, sen toprak… Sıkı kavra köklerimi… Çünkü onları yüreğinin derinliklerine saldım…
Bak sana bir şey anlatacağım. Belki duymuşsundur bu hikayeyi… Birde benden dinle… kim bilir belki de benden dinleyince anlamına anlam katılır…
Bir delikanlı varmış. Utangaç, sessiz, sakin bir delikanlı. Babasını on yıl önce kaybettiği trafik kazasından beri annesi ile yaşarmış.
Bir gün yoldan geçerken yeni açılan bir CD dükkanı dikkatini çekmiş. Vitrinden içeri bakarken gözleri kasiyer kıza değmiş. Yüreğine ise kor ateşler…
Aşık oluvermiş tezgahtar kıza. Her gün aynı saatte CD dükkanının önüne gidip izlemeye başlamış kasiyer kızı.
Annesi oğlunda bir tuhaflık olduğunu ilk günden anlamış. Beklemiş belki kendi açılır diye. Ama delikanlı utangaç olduğu için açamamış konuyu. Anne yüreği dayanır mı hiç. Almış oğlunu karşısına ve sormuş: “Neyin var oğlum”..
Delikanlı başlamış anlatmaya. Hiç tanımadığı halde yere göğe sığdıramamış tezgahtar kızı. Annesi de oğluna yarın git ve konuş onunla demiş.
Sabah delikanlı evden çıkıp doğruca CD dükkanına gitmiş. Gözleri kızın gözlerine değince dili tutuluvermiş. Bir film CD si satın alarak uzaklaşmış dükkandan. Sonraki gün, bir sonraki gün hep aynı şey yaşanıyormuş. Delikanlı konuşmak için girdiği CD dükkanından bir film CD si alıp, konuşamadan çıkıyormuş.
Bir gün aklına yeni bir fikir gelmiş. Dükkana gidip bir film CD si isteyecek, tezgahtar kız film CD sini getirmeye gidince telefon numarasını yazdığı notu kasanın dibine iliştirecekmiş. Dediğini aynen uygulamış.
Eve döner dönmez oturmuş telefonun baş ucuna ve kasiyer kızın aramasını beklemiş. Günler geçmiş. Acı bir yılan gibi çöreklenmiş yüreğine. Ama nafile. Kasiyer kız aramamış. Acısına daha fazla dayanamayan delikanlı hastalanarak ölmüş.
Acılı anne oğlunu toprağa verdikten sonra eve gelmiş. Oğlunun odasına gitmiş. Gömleklerini öpüp koklarken, dolabında hiç açılmamış olan film CD lerini görmüş. Ve başlamış onları tek tek açmaya. Her açtığı CD den tezgahtar kızın yazdığı notlar süzülüyormuş yere doğru:
“ Merhaba. Kaç zamandır vitrinin önünde görüyorum sizi. İçeriye girince bir heyecan kapladı yüreğimi”
“ Notuma bir cevap yazmadınız, yoksa beğenmediniz mi beni? ”
“ En azından beni bir kere olsun arar mısınız? . Telefon numaram………….”
“ Her gece deliler gibi düşünüyorum sizi. Ne olursunuz arayın beni.”
“ Aşık oldum size ne olur anlayın beni”
“ Bu size vereceğim son Film CD si. Aramazsanız beni. Bu gece kıyacağım canıma..”

İki dev yürek bir sevda uğruna yitip gitmişti. Kocaman bir sevda. Yaşanamayan, ama kocaman bir sevda uğruna…
Kim bilir belki de sevdayı sevda yapan, sevdayı bu kadar yücelten erişilmezliğidir.
SEVGİ GÜNEŞ IŞIĞI KADAR ETRAFINDA BOL OLSUN VE SENİ SONSUZA DEK SARSIN…
Sevgiyle kal…
Sevgimle kal…
Sevginle kal…
Hoşça kal…