Merhaba Canım,
Bu Yazıyı Sana Bilmediğin Ve Galiba Hiç Bilemeyeceğin Bir Kentin Loj Işıkları Altında Yazıyorum. Buraya Geleli Uzun Zaman Oldu. Senin Beni Bırakıp O Günden Bu Yana Buradayım. Burada Yemek Yiyorum, Burada Su İçiyorum, Burada Konaklıyorum. Buradaki Otellerin Odaları Tek Kişilik Aşkım. Bende Tek Kişilik Bir Odada Yalnız Kalıyorum. Yeni Arkadaşlarımı Burada Seçtim. Daha Doğrusu Ben Seçmedim. Onlar Beni Arasına Kattı Ve Dostluğunu Aldılar. Bende Kabul Etmek Zorunda Kaldım. Çünkü Burada Kalanların Çoğunun Kaderi Hemen Hemen Benzer. Herkes Bir Kader Birliği İçinde… Ama Bir Kadersizlik Değilmidir Aynı Kaderi Yaşamak… Herkes Her Gece Kendine Bir Yıldız Seçiyor Ve O Yıldızla Konuşuyor. Yıldızlar Onlarla Konuşmayınca da Küsüyorlar. Ve Yine Tek Başına Yatağa Düşüyorlar. Burası Çok Farklı Aşkım, Burada Ki İnsanların En Normal Özelliği “Kendisine Dost Seçtikleri İnsanlarla Konuşmamak...” Hem Dostumsun Diyorlar Hem de Hiç Konuşmuyorlar. Bazen Çok Bunalıyorum Aşkım... Kimse Konuşmuyor Benimle, Ben Konuşmaya Çalıştıkça da Kaçıyorlar. Bazen Çok Huzursuz Gecelerim Oluyor. Öyle Gecelerim Oluyor Ki, Kan Ter İçinde Adınla Uykularımdan Uyanıyorum. Sonra Bakıyorum Yoksun. Beni Yoran Kanlı Terim Değilde O An Yanıma Olamaman İçimi Çok Acıtıyor. Yoksun Diye Her Gece Kendime Hayıflanıyorum. Buraya Alışmak Çok Zor Aşkım.
Sevgili Aşkım,
Buradan Sana Yazmak, Sana İç Dökmek, Sensiz Bir Güne Girerken Yine Seni Soluyorum Nefes Nefes… Yazmak İstediğim O Kadar Çok Şey Var Ki, Nerden Başlamalıyım Diye Düşünüyorum… İçimde Derin Bir Sancı, Yüzümde Seni Düşünmenin Verdiği Bir Tebessüm. Sensiz Her Geçen Saat İçimde Sancılar Biraz Daha Çoğalıyor. Bu Bir İşkencemi Yoksa Sabrın Verdiği Derin Bir Acımıdır. Bilmiyorum. Bazen Hiç Gelmeyeceğini Düşünerek, Her An Gelme Ümidiyle Yasamak Hem Zor Hem de Tarifsiz Bir Huzurla İçimi Kaplıyor. Yokluğun Öyle Bir Vuruyor Ki Sevdiğim, Bedenimi Sığdıramıyorum Gövdeme Artık…
Güzel Gözlü Sevdiğim,
Yüzümdeki Sıkıntılara Bir İsim Veremez Oldum. Emsalsiz Acılarımın, Yorgun Yüreğimin, Bulutlaşmış Gözlerimin Neyin Bedeli Olduğunu Kestiremiyorum. Saçlarımda Dökülmeye Başladı Zaten. O Beğendiğin Kirli Sakallarımda Pas Tuttu. Sen Gittikten Sonra Herkeste Bir Parça Oldun. Gördüğüm Her Gözde Birazda Olsa Seni Gördüm. Beni Anlamanı Senden Bekleyemem Çünkü Acı Ne Derece Olursa Olsun Tatmadıkça İnsan Anlamıyor. Sadece Anladığını Zannediyor. Hatırlıyor musun 'Zaman Acıyı Hafifletiyor' Demiştin Bana? Şimdi Bu Sözün Ne Kadar Yalancı Olduğunu Anlıyorum. Sadece İnsanların Acılarını Teselli Etmesi İçin Söyledikleri Bir Sözmüş. Onca Zaman Geçti Ama Sen Bir Türlü Hafiflemek Bilmedin İçimde... Her Geçen Dakika Yüreğimde Daha Çok Ağırlaşan Bir Yük Oldun. Ve Ben Çok Yoruldum Sevdiğim. Herşey Uzak Geliyor Bana Artık. Kendime Bile Kendim Çok Yabancı Kaldım.
Canım Sevgilim,
Seni Buraya Davet Etmek İsterdim Ama Gelmeni İstemem. Çünkü Burası Yalnızlıklar Kentidir. Zaten Gelmezsin Ya!
Resul AltunbaşKayıt Tarihi : 25.1.2010 12:30:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Resul Altunbaş](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/01/25/sevgiliye-409.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!