Sen, titreyen ellerinde dünyayı taşıyan
sen, yitik yüreğinde acıları kuşatan sevgili
bakışlarına zamanın öfkesini düşürme
Kimbilir
nerde
nasıl
düşecek vücudum toprağa
belkide
telli duvaklı sevgiliyi beklerken hücremde
belkide derin derin çekerken sigaramı
görüş gününde
Sen, ölümün alaylı gülüşüne aldırma
acının gözyaşlarında boğulma sevgilim
Şimdi düşün ki
Gümüldür sahillerindeyiz
yada Kalamakide
yada Fransız kulesinden
acıyı uğurluyoruz Ege denizinden
Bodrum kıyılarından
Düşün ki
yüz yıl sonra
kimse duymayacak sesimi zindanlarda
düşün ki ranzam hatırlamayacak beni
pencereler
kapılar hatırlamayacak
diş ağrılarımda kalmayacak yıllar sonra
Gülen yüzümde kırışıklıklar yılları anlatacak
ve o insanlar o yüzü tanımayacak
kimdir
neyin nesidir
nereden gelmiş
adı nedir
unutmuş olacaklar sesimi
acılmayacak belki de kapılar
bu yabancıya
Sen, yılların kırışık yüzünü
tanımasanda önemli değil.......
Kayıt Tarihi : 21.11.2007 01:42:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!