Dudaklarından kalkarken boynun kurcalar beni
bir yanımı kara çıbanlara saldılar,ıslak
bir yanım hiç ayrılmamıştır,gümeçlerde saklıdır
ondan ki nefret içinde omzunu okşuyorum
ama bana şimdi gerçekten zor gelen şey
bir grevin çocuklara kazınmış izlerini hatırlamak
sözlerimi etime bastırıyorum
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Devamını Oku
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
devranbirsen@mynet
[email protected]
Harvardlı...Merhaba...
Şiirden belki birşeyler anlaşılacak insan kendini zorlasa...ama senden hiçbirşey anlamak mümkün değil..Şairin kapısı penceresi olmaz...Açıktadır...Aksi halde ne geleni alabilir...Ne kendinden verebilir..Yık üstündekileri..Sen de anlaşıl..
Atakan
Sayın AYAR...Size hitaben yazdığıma göre bana hitabı olmayan cevabınızın aslında bana olduğu anlaşılıyor...Yazdığınızı anladım...Şiir sözcüklerle yani düz yazı ile anlatılmayandır (anlatılamayan mı dmek istediniz acaba) diyorsunuz...Ben de (ve diğer bazı not edenler de) onu diyoruz zaten..Anlaşılmıyor! diyoruz... ya da anlamadık diyoruz...Zaten anlaşılmasın düşücesi ile yazılmışsa bu kadar uzun tutmaya ne gerek var ki 2 satır da olsa anlaşılmayacaksa...anlaşılmazd! ..Bana cevap verme zahmetinde bulunmuşsunuz, teşekkürler de...Yine ne anlamamız lâzım geldiğini yazmamışsınız...Eğer herkes kendince anlayacak diyorsanız...E pes vallahi...O anlamaya girmez de artık tefsire girer..Ne diyeyim...Yine de ne anlaşılacağını yazarsınız diye umutla bekliyece(ğiz) ğim...Selâm
Atakan
bir yanımı kara çıbanlara saldılar,ıslak
bir grevin çocuklara kazınmış izlerini hatırlamak
sözlerimi etime bastırıyorum
içimde çalılıkları yaran bir postalın tortusu
çünkü bütün bankalar,silah fabrikaları
her gün bacaklarımıza sırnaşan kara köpük
onların mühürlerini kımıldatan barut dumanlarını
aklımın köşesinden atlılar geçiyor
hiç bir dostumu kalebent saymam parmaklıkların ardında
çünkü birgün gerçekten kan aktığında
Şiirin can alıcı satırları.Şair öyle derinden kaleme almış ki gözü bozuk olanlar ve anlama mana katmayı beceremeyenler biraz zorlanabilir.Aslında yorumcu arkadaşlara saygı duymak lazım.Çünkü okumuşlar yorum yapmışlar.Şiirde kapılar iki türlüdür.Soldan açılan kapılar ve sağdan açılan kapılar.Birde pencereler vardır,çift açılan tek elle tutarsan sağdan,diğer elle açarsan soldan açılan pencereler.En önemlisi yazarın yazdığı pencereden bakabilmek.Bu pencereyi arıyoruz ama şiirlerin tamamı yayınlanamadığı için göremiyoruz.
Yapılan araştırmalarda açılan kapı ve pencerelerin hep sol taraf olduğu öne çıkmış ve de bu kapı ve pencerelerin yapılışına bakıldığında öyle anlam ve manalı olduğu bakınca insanlarca anlaşılamadığı anlamak için bu işin uzmanlarına danışılması gerektiği,bu uzmanların bu yeteneklerinin Allah tarafından doğuştan verildiği ve diğer insanların böyle bir yeteneğinin olmadığı bu uzman araştırmacıların araştırması sonunda ortaya çıktığı
anlaşılmış olup,üfffffffff beeeeeeee ne kültür fizik yaptım bir anda.
Şairi bu anlamda en deruni saygımla kutlarım.Bu anlamlı ve de maanalı şiiri yazarak bizim beyin neronlarımızın hipotolaamusunu çalıştırmış ve de sempatik,parasempatik ve de endikrin sinir sistemlerimizi çalıştırdığı için teşekkür etmek her Türk şaiirinin birinci vazifelerinden olması hasıl olmakla beraber,yadsınamıyacak bir vakadır.
Şimdiden sizlerden özür dilerim,kıymetli dakikalarınızı ben denizin anlam ve mana içeren ve de klavyemin sağ tuşlarına basarak yazdığım bu sanat dolu şaheserimi okuduğunuz için.
Dikkat bu yazı 1500 psikolog ve psikiyatri uzmanının denetiminden geçirilmiş olup,normal insanların okumasında herhangi bir mahsur yoktur diye onay almış olup,hatta bir çok akademik kariyer yapan kişilerin tezlerinde kullanılmıştır.
Bu kişiler dallarında uzman ve de tarafsız kişilerden seçilerek araştırmaya ışık tutmaları sağlanmıştır.
Ayrıca ünlü edebiyatçıların bu husustaki görüşleri alınmak için pancere ve kapıların sol kapakları kapatılıp güneşin doğduğu sağ taraftaki kapı ve pencerelerden olaya ışık tutmaları istenmiştir.
ÖNEMLİ NOT:Yukarıdaki yazıyı anlıyanlar,anlamayanlara pencere ve kapıları kapatarak bacadan anlatmaları rica olunur.
Biraz poetika okuyunuz, biraz şiir konusunda şairlerin ne dediğini anlayınız.. Şiir sözcüklerle yani düz yazıyla anlatılmayandır, bunu daha önce duymuş muydunuz?
Sayın Ayar...Bir de ne anladığınızı yazıp bizleri ayarlasanız da MUTLU olsak diyorum...Malûm bizim (anlamayanların) şiir zevki gelişmemiş (bu gibi şeyleri şiir sanıp okumaktan olsa gerek) olduğundan anlayamıyoruz ya...Hattâ bir zahmet etse de İsmet Özel yazdığı şiirden kendi ne anladığını açıklasa da şu tantana sona erse...Yani derler ya 'bir .... kuyuya bir taş atar kırk akıllı çıkaramaz' o hesap...Aslında kabahat ben de...Ya bırak taş kuyuda kalsın...Ve de al önüne gazete, mecmua filân kes oradan buradan koy alt alta yan yana gönder şiir diye...Uğraşsın dursunlar anlarız diye...
Atakan
...iyi şiir...
Bir şiirden bir çok şey anlanması o şiirin alehine değil lehinedir...
ve bu tür şiirleri; şiir zevki gelişmemiş, şiir bilinci yeterli seviyeye gelmemiş kişiler anlayamaz...
Daha önce de demiştim okuyunca bir şey anlamak istiyorsanız roman hikaye ve gazate okuyun... ama şiir okumayın...
Ercan Uçar'ı bilmem de ne kadar haklı ya da doğru...Gönül dağı şiir kelimesinden ne anlıyor acaba...Andora haklı bence...Bu şiir miir değil...Böyle şiiri ben de yazarım (hani Kenan Evren Picasso'nun resimleri için dedi ya 'bunu ben de yaparım' diye o misâl işte...) Kaç yere kaç kere yazdım. Ey millet şiir'de bir şırıltı olmalı...Su sesi gibi güzel...Ama vezinli...Ama serbest...Tamam vazgeçtim! Ne dediği anlaşılmasın ama hiç değilse bir akıcılık olsun ya...Şimdi bu şiirse ben de şimedifer'im...İsmet Paşa gibi ' hadi canım sen de!' Anlaşılmayan şiirleri anlamışmış gibi yapmayın...Zira birbirinizden habersiz her biriniz başka şey anlıyorsunuz...Üstelik bir de ahkâm kesip anladığınızı yazıyorsunuz...Oluyor körlerin Fil'i tarifi gibi ki...Çok komik...Böyle şiirler için bir de yanına anlatım kılavuzu konmalı ki anlayanlar anlamayanlara anlatsın...
Atakan
şiir nedir onu bilsek önce.önemli olan bu temelde konuşmak değilmidir.cümleleri alt alta getirip uzunlu kısalı yazarak şiir yazdıklarını zannedenler var.bu şiir değildir.bu olsa olsa güzel bir yazı olur.artık dün yazılarada şiir demekten vazgeçelim.kafiye hece vezni neden var Allah aşkına bunlar ne için kullanılır.yoksa boş şeylermiydi.bunlar olmadan nasıl şiir diyebiliyoruz her yazıya.necip fazıl'a ,mehmet akif ersoy'a haksızlık etmiş olmazmıyız böyle yazılara şiir demekle? lütfen artık herkes birşeylerin farkına varsın...
Şiiri beğenmeyen diğer arkadaşlara bir lafım yok, herkesin kendi tercihi. Ama İsmet Özel'e şiirini yeniden yazmayı tavsiye eden Karbulutu'na ben de biraz okumasını tavsiye ediyorum; edebiyat ekolleri nelerdir, sürrealizm nedir, imge neye denir, v.s. Piyasada hikaye anlatıyormuş gibi yazılan şiir öylesine revaçta ki insanlar artık şiirin sadece bu olduğunu zannetmeye başladılar. İbrahim Sadri gibi güzel örnekleri olmakla birlikte şiir sadece bu demek değildir. Herkesin İsmet Özel'i bilmesi beklenemez. Ama bir şairin gıyabında bir fikir serdetmeden önce, Türk şiir tarihindeki yerine bir bakmak ve ceketimizin düğmesini iliklemek gerekir.
Bu şiir ile ilgili 33 tane yorum bulunmakta