Bugün evimizde bir davet var duyurulur.Duyduk duymadık demeyin duyan duymayana haber versin.Yüreği sevgiyle çarpan herkes davetlidir.
Babam elinde kırmızı gül goncası ve en şık kıyafetiyle zili çalan ilk kişi olacak,tabii ki kapıyı açan annem meraklı gözlerle hayrola neyi kutluyorsun der gibi biraz da şaşkın bakışlarla karşılayacak.
Evde bir telaş bir telaş anneme fark ettirmeden kırmızı kurdeleli peçetelerle donatılmış bir masa hazırlamak ne zordur anlatamam. Karşılama merasiminde ki şaşkınlık sonrası babam yazdığı şiiri “Bir tatlı huzur almaya geldim Kalamış’tan” şarkısı eşliğinde okuyacak,sevgilisine ilk serenat yapan genç ve kör aşıklar kadar heyecanlı. Ve dile kolay elli birinci sevgililer günü kutlaması başlayacak...
Elli bir kere sımsıcak bir buse kondurup sevgilerinin devamını dilemek tüm dostlara nasip olur inşallah.
Aslında özel günlerin yeterli olmayacağı kanaatindeyim.Kanaatindeyim de işte insanoğlunun egosu hoşuma da gitmez değil hani biri “sevgililer günümü (olmasa da sevgilim) , kadınlar günümü ya da her hangi bir günümü (arkadaş,kardeş,hala vs vs) kutlasa havalara uçarım. Yok yok balonlarımı salarım gökyüzüne yarışırlar martılarla.
Sadece bir gün de, özel bir gün de değil hatırlanmak ama yaşam gailesi arasında bir gün bağıra bağıra sevi’nin gösterilmesi hiç fena olmaz diye düşünenlerdenim....
Sıkı sıkı sarılmak hayata, sevgilinin ellerine tutarak hayatı paylaşmak, yaşamı göğüslemek güzel,güzel de laf mı derseniz; yooo laf değil sevginin paylaşılması doğanın kanunu derim.Yani anlayacağınız sevgi insanı insan yapan en önemli faktör...
Gül yaprağına konan busenin tadı, gül dalındaki dikenin acısı kardeş öz yada üvey tıpkı gülmek ile ağlamak gibi. Acı ya da tatlı yaşıyoruz işte ömrümüz el verdiğince.
Ben her sevgililer gününde kendime mutlaka bir hediye alırım ucuz, pahalı fark etmez.Maksadım öyle etrafa sevgilim aldı imajı yaratmak değil vallahi. Kendimi severim, yaşamı severim.Değerimi bilecek değerli birisi karşıma çıkmadıysa kabahat benim mi ya... Annem iyi ki beni dünyaya getirmiş mutluluk ailemin arasında yakalamış beni.Olsun varsın ben de şiirlerime dökerim içimdekileri babam’la birlikte dostlarımızla paylaşırız.
Bir de şu savaşlar bitse ölmese, büyüyebilse çocuklar, zalimlerin tükendiği bir dünyada yaşamak ne güzel olurdu değil mi? İşte o zaman deymeyin keyfime güler gözlerim, yüreğim kanatlanır konar sevgi çiçeklerine.
Sevgililer gününün adını değiştirdim “sevgi günü” olsun Sevgi büyüsün bir yaşındaki bebek yaşama tacizle başlamasın,Lösemi illetiyle dünyaya merhaba diyen çaresiz bebeğin yirmi liralık çaresine göz koyan zihniyet yok olsun.
Anne anneliğini, baba babalığını kısaca insan insanlığını unutmasın.
Bugün 14 şubat sevgi günü; Kendime aldığım hediyelerimi sizlerle paylaşmak adına papatyalar,güller,laleler gönderiyorum sevgiliniz olsun olmasın...
Gününüz ve ömür boyu her gününüz kutlu OlSuN
SEVGİLİLERE
Sevgililere; birer gül, ya da karanfil
Hangisini arzu edersiniz, uzatın elinizi.
Sevgilisi olmayanlara; kucak dolusu kır çiçeği
Alın Çiçek bahçesi gönlümden, hepsi benden bedava
Dağıtın sevginizi, dağıtın yeryüzüne, mayalansın bugün
Merak etmeyin tutar, tutmalı, çalın sevginizi damla damla
Dünya sevgi yağmurlarıyla yıkansın dileğim gül dalında.
Şelale misali çağlayıp yıkasın kini, nefreti gülsün dünya
Bir güne değil ömür boyu sevgiye,sevgiliye merhaba
Merhaba ey dünya merhaba yer gök merhaba
Yaratandan ötürü insanı sevmek,ayırt etmeksizin
sevginin en güzeli nasip olsun tüm gönüllere bugün
14/02/2007
Kayıt Tarihi : 14.2.2007 09:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sadece sevin
Bu çağrıya kayıtsız kalacak zihniyetten arınmış bir gelecek diliyorum hepimiz için...
Bir kır çiçeğini saçlarına takmak bugünde, bir bahçe dolusu güle eşdeğerdir..
Verilmiş sözler unutulmasın yeter.
sevgi hep yaşasın yüreklerde....
tebrikler..:)
TÜM YORUMLAR (9)