Sevgililer günüdür. Herzaman ki gibi, her sevgili gününde oldugu gibi, çiftler birbirlerine hediye verir, karsilik olarak hediye beklerler. O an icin, haftalarca, belki aylarca önceden kafamizi yorar, sabah aksam hediye olayý ný düsünürüz. Hediyeyi verdigimiz zaman, sevgilinin yüz ifadesini merak edip, heycanla o günü bekleriz. „Ya begenmezse? “, „Ya olmazsa? “, gibisinden sorularla bogusuruz günlerce.
Biraz sonra belirticegim hikayem de, farkina varilmiyan, aslinda yapilmamasi gereken, ama sonuçta maalesef farkedilmeden yapilmis olan bir hatayý sizlere anlatmaya çalisacagim.
Genc oglan aylar önce sevdiginin kiz arkadaslarina danisir ve de ne alacaini sorar. Tabi yanitsiz da kalmistir. Allah’ tan sevdiginin kiz arkadaslarin sayesinde cok güzel bir hediye alir. Aslinda biraz pahalidir ama „onun icin tüm varligimi veririm“ deyip hediyeyi alir. Cok güzel, on metreden parliyan, kenarlarinda cok degerli taslardan olusan bir saat almistir sevdigine. Kiz arkadaslari garanti vermistir, begenecegine dair. Genc oglanin kalbi yeni dogmus cocuk gibi atar vede o günü zor bekler. Bunun yaninda cok merak etmektedir... acaba sevdigi onun icin ne almistir? diye. Sevdiginin kiz arkadaslarinin agzindan birseyler almaya bakar ama sevdigi onlara bile hic birsey söylememistir. Bu davranisi onca senede hic yapmamistir. Eskiden hep paylasmistir arkadaslariyla... oglana ne aldigini ama bu sefer dili kenetlenmiscesine susar. Genc kizin suskunlugu, arkadaslarini oldukça sasirtmaya neden olur, anlam veremez olurlar. Ama üstelemekte istemiyorlardir. Hem oglan hemde kiz arkadaslari merak icinde beklerler o günü.
14 Subat´tir. Büyük gün gelmistir. Genc kiz o gün erkek arkadasinda kalmaya karar vermis, vede oglan sevdigi icin cok güzel sofra hazirlamistir. Büyük bi özenle tüm odayi güllerle süslemistir. Hazirlarken bile oglanin kalbi hizli bir sekilde atmaktadir. Bir an önce hediyeyi vermek vede karsilik olarak hediyeyi almak ister.
O an gelmistir. Asagidan zil calar, genc oglan bir coskuyla kapiya gider vede kapiyi acar. Dakikalarca kucaklasirlar, sanki birbirlerini senelerdir görmemis gibi. Aslinda genc kiz oglani ictenlikle saramaz, tutuktur. Ama oglan, kizin tutuklugunu farkedemez.
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla