Takvime düşen yaprak, gülüm on dört şubattı
Seni ilk gördüğüm gün, aşkın beni kuşattı
İpek kanatlı kuşlar göğe yüceltti beni
Şafak rengi boyandı ufkumun sisli hattı
Akla ziyan düşlerin semavi ülkesinde
Aşk denilen iksiri, gönlüm seninle tattı
Gamzeni kıskanarak tılsımlı alev gülü
Dudağında nazlanan goncasını çatlattı
Yakudi tebessümün işlenirken sayfaya
Bir ömre bedel yazıp altına imza attı
Kafdağı'nın masalsı Zümrüdüanka kuşu
Şahikalar ardında yedi iklim yaşattı
Tatlı bir heyecan ki; ne diner, ne yavaşlar
Böyle aşkın kuralı, her sevda tatlı başlar
Her sevda tatlı başlar, böyle aşkın kuralı
Baygın düştüm gönlümü elimden uçuralı
Sihirli gözlerinden ayılmadım sevgili
Ateş uçlu gizli ok can evimden vuralı
Sıyrılmadım bir türlü narıbeyza kahrından
Sihirli bakışınların gönlümü kavuralı
Bir kez elini tuttum diye çıldıran felek
Fizan'a sürgün etti, kem ferman buyuralı
Kalbim izin vermedi unut dedikçe aklım
Hayat denilen yolda sen menzilde duralı
Mahşer Günü'ne kaldı, demek ki kavuşmamız
Kader rüzgârı bizi meçhule savuralı
Anladım ki; yarım aşk, efsaneye dönüşür
Kardelen ter dökerken, yaz gülü niçin üşür
Yaz gülü niçin üşür, kardelen ter dökerken
Yaşayan âşık bilir; kabus gelip çökerken
Nedense hiç göz kırpmaz, bana Çoban Yıldızı
Hayal biter, düş başlar! Bende şafak sökerken
Gözlerine çarpmasın; inceden hicran yeli
Dev çınarın belini, dal misali bükerken
Gamlı öten baykuşu ağırlar her virane
Gece yıldızlarını gökyüzüne ekerken
Kuytu bir yaprak seçip, didinir terzi kuşu
Aşk adına özenle yuvasını dikerken
Belki düşünür derim, bahtımın hüzün gülü
Gözlerine uykunun sürmesini çekerken
Ya güvercin kanadı, ya turna sorgucunda
Bir selam gönder gülüm, ölüm yok ya ucunda
Ölüm yok ya ucunda bir selam gönder gülüm
Ben ki; azap yolunda, göz akıtan bülbülüm
Gün olur da ararsan âşığını sürgünde
Aklı firarda olan, muratsız bir gönülüm
Nasıl özledim bilsen lalezar buğusunu
Has bahçene yasaklı, boynu bükük sümbülüm
Güneşe sözüm kalmaz kıskansam dolunayı
Gönül penceresinden nasipsiz kalan tülüm
Yılgın uçlu kalemler nasıl yazar ki seni
Kuldan gelen cezamsın, Hak'tan gelen ödülüm
Aslı gibi yanarsın saç tellerin dokunsa
Kıvılcımı capcanlı Kerem'den miras külüm
Selamınla yırtılsın, sürgün mühürlü bilet
Kıskanç gözlerden ırak kutlu bir haber ilet
Kutlu bir haber ilet, kıskanç gözlerden ırak
Sevabı senin olsun, günahı bana bırak
İmkânsız aşkımızı temelli mümkün kılsın
Sona ersin gönlümü kasıp kavuran firak
Bir iş ki; ne düşülsün, ne içinden çıkılsın
Kolayını bulmasın ne usta ne de çırak
Ey ömür biçen hasret! Yerin-göğün yıkılsın
Eşlem sıcağın tırpan, kutup ayazın orak
Çöl buluta hasretken, yağmurdan mı bıkılsın
Birbirini aratan mevsimler bende kurak
Desem ki; bulutların üzerime sıkılsın
Yollar mısın sevgili, gönlüm yaslı ve çorak
Bilmem hatırlar mısın, sen yağmurdun ben toprak
Gülüm, on dört şubattı, takvime düşen yaprak
*****
14.02.2018. Bodrum.
Kayıt Tarihi : 14.2.2018 20:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiir: Terkib-i Bendin hece uyarlaması, Zincirbend ve Akis çalışmasıdır. Terkib-i Bend: Altı ile on beyitten oluşan bentlerlerle yazılan uzun şiirlerdir. Şiirde en az üç, en fazla on iki bent bulunur. Divan edebiyatına özgü bir nazım biçimidir. Kişişel, toplumsal, felsefi, dini ve tasavvufi konularla hicivlerin işlendiği şiirlerdir. En vurgulu şiirleri mersiyelerde görülür. Her bendin sonunda kendi arasında uyaklı iki mısradan oluşan vasıta beyit ile alt bende geçiş sağlanır. Vasıta beyit her bendin sonunda değişir. Bentlerin uyak düzeni gazele benzer: aa xa xa xa xa xa bb cc xc xc xc xc xc dd veya: aa aa aa aa aa aa bb cc cc cc cc cc cc dd. şeklindedir Bağdatlı Ruhi ve Ziya Paşa, Terkib-i bendin en güzel örneklerini vermişlerdir. Bâkî'nin Kanunî Mersiyesi, Şeyh Gâlib'in Esrâr Dede Mersiyesi meşhurdur. Aruz vezniyle yazılan Terkib-i Bend şiirlerinin en seçkin örneklerini, Tanzimat dönemi şairlerinden Ziya Paşa vermiştir. Zincirbend: Şiirde bir bendin kendisinden sonra gelen bende bağlanmasının ortak kelime veya kelime gurubunu kullanmasıdır. Yani bir bendi sonlardıran kelime veya kelime gurubu aynı zamanda kendisinden sonra gelen bendi başlatır. Akis: Mısra veya bentler arası geçişte kelime veya kelime grubunun ters geçiş sağlamasıdır. Düz aynadaki sağ sol tersliği gibi. Bu şiirde akis tek kelimeye değil duraklardaki yedi heceye birden yüklenmiştir. Videolu şiir: https://youtu.be/2spYEMvjg0I
Yollar mısın sevgili, gönlüm yaslı ve çorak
Bilmem hatırlar mısın, sen yağmurdun ben toprak
Gülüm, on dört şubattı, takvime düşen yaprak
*****
Duygu yüklü şiirinizi
beğeniyle okudum
TÜM YORUMLAR (62)