İzmir Behçet Uz Çocuk Hastanesi Onkoloji Çocuklarına;
Sevgili Tanrı Baba,
Sana bu mektubu hastaneden yazıyorum. Bugün hava biraz yağmurlu. Dışarıya çıkartmadı hemşire ablalar. Neymiş, çamur olmuş her yer. İyi de çamurla oynanmaz mı ki? Sıkıntıdan patlıyorum işte.. Zeynep de yok.. Dün sabah beyaz bir örtü örttüler üstüne.. Benimle saklambaç oynuyormuş öyle dediler. Senin yanına saklanmış öyle dediler. Ama gelsin artık. Sıkıldım ben. Eğer geçen gün salıncağı ona vermedim diye kızdıysa söz gelince vericem.
Teyzem geldi dün ama almadılar odaya. Bebeği varmış, giremezmiş. İyi de ben bir şey yapmam ki bebeğine kardeşim o benim. Bana şeker getirmiş teyzem ama vermediler. Yasakmış. Hasta olurmuşum. İyi de şimdi yiyemezsem ne zaman yiyeceğim? Çocuğum ben unuttular mı? Zaten acıyor boğazım. Hep yanıyor.
Ne zaman gidicez burdan bilmiyorum. Anneme soruyorum “az kaldı” diyor. “az” demek kaç gün demek? Arkadaşlarımı özledim ben. Mahalledeki sümüklü rrsini bile özledim. Sonra gözü kopmuş oyuncak kedimi, yatağımı aydedeyi özledim. Aydede gözükmüyor burdan.
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.