sevgili karim bu satirlari yazmadan once cok dusundum oldukten sonra senin uzuntunu hafifletmek teselli etmek deyil amacim sana yasarken anlatamadigim onca hay huy arasinda gecistirdiyim dogru zamanini bi turlu bulamadigim pek cok sey var butun bunlari bi yaziya sigdirmak mumkun deyil ne yazikki su uzun yasamimda bir suru olum yasadim pek cok cenazeden evimize tek basima dondum simdi saniyorum seninde oturdugun koltukta oturdum ve pencereden disariya baktim acimin yeryuzunde hicbir seyi degistirmedigini kimseyle paylasilmadigini defalarca idrak ettim su birkac hafta boyunca evimize gelecek ese dosta uzak yakin akrabalara aldirma biliyorum hepsi benim ne iyi bi insan olduguma dair soylenecekler sik sik calan telefonlar dua ve temenniler seni kederinden uzaklastiramiycak onlar seni degil sen onlari teselli edeceksin uzuntulerini paylasacaksin bu hep boyle olmustur.... sevgili karım sonra bu ziyaretlerin gunler gectikce azaldigini ve birgun kimsenin kapini calmadigini telefonun butun bir gun sustugunu fark edecek ve iste o an yoklugumu butun ciplakligiyla anliycaksin yas baskalari aradan cekildigi zaman hissediliyor esyaya dikkat et esya anilari biriktirir fotograflar ise ruhlari.... korkma esyaya dokun fotograflara bak onlar gercek avutuculardir butun isiklari yak sevdigimiz ve beraber dinledigimiz kasetleri cal yurudugumuz yollarda yuru uyudugumuz yatakta yat bugun karsina cikan aciyi ise sonuna kadar yaşa bir kederi baska bi kederle mutlulugu baska bi mutlulukla, sevinci baska bir sevincle kariştirma hic birşeyi erteleme yarim yasamak insani koreltir,,,, yarinda yaşamak ise durdurur duygulara ket vurmak kolaydir oyalanmak dikkati baska yere yoneltmek kolaydir zor olani sec ornegin bu yaziyi okuduktan sonra eger icinden evden cekip gitmek birini aramak geliyorsa yapma.. yokluguma aliş demek istemiyorum birbirimizin varligina nasil alisabiliyorsak yoklugunada o oranda alisabiliriz sevgili karim evde atmaya kiyamadigim pek cok esya var gereksiz bi suru ivir zivir var senden ricam eş dost akraba olarak nitelendirdiklerimiz kisiler seni artik aramaz olduklarinda ilk isin bu sözünü ettiyim dolaplara ve cekmecelere yigdigim supruntuleri ayiklamak olsun. bana ait olanlardan kullanacaklarini ayir digerlerini ihtiyaci olanlara dagit evi kendi bildigin dusundugun istedigin sekilde yeniden duzenle... onlarca yil yildir degismeyen siralanan kitaplarin sirasini boz mutfak dolaplarinin duzenini yenile ben butun bunlara vakit bulamadim sen yap.... sevgili karim belki simdi itiraz edeceksin amabir gun hayatin bensizde surdugunu kavrayacaksin... tek dilegim o gunun bir once gelmesi icindir inan bensiz bi hayati kabullenmek olumu kabullenmekten dahada zor olacak senin icin ama senin bunu kabulenecek guce sahip oldugunu biliyor, inaniyor ve guveniyorum hoscakal sevgili karim seni seviyorum gulum.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta