Sevgili gunluk kısa kısa

öykü değil ki başlasın
bir varmış bir yokmuş!
sonu da  olsun
gökten düşen üç elma!
********

olasılık , ihtimal , yüzde
nasıl söylersen söyle
boğazı kesilen de yaşamaz
ümidini kesilen de
********

yedi yüzü var,
sekize merdiven dayamış
kula kulluk eden kulunun kulu
diğer dördü gölgeleri

**********

kuş kanadı altında
yağmura fırtınaya
aldırış etmeden
seyrediyorum göç yollarını
hükümdar kalesinden

**********

Havadan daha soğuktu
Isıtılamaz bedenleri,
Ve konmaz musalla taşına
Haketmemişler bir kefeni

*********

böyle bir ihtimalle yaşamak...
maviyi geçip kırmızıyı aşıp
mora ulaşmak...
dayanılmaz olursun
********

Kasım öyle gelip geçmez
İz bırakır, toz bırakır...
Alır seni götürür
Beni daha az bırakır
*********

Ey! Sevgili,
Ben sana meydan okuyanım
Yıllara mı okumayacağım?
**********

büyük bir şehirden,
ruhunu geri alamazsın
geri kalanındır giden
öyle de bir işe yaramazsın
********

Zalimler türkü söylüyorsa,
Var mı hacet mazlumu
Silahlada vurmaya
*********

Sen beni niye sevmeyesin?
Annen seni küçükken
Hiç sevmedi diye mi?
Yoksa niye sevmeyesin
********

bir ben sevdim 
iki kişi ölüyoruz şimdi
ben sevdadan
sen intikamdan
iki kişi ölüyoruz şimdi
yaptığını beğendin mi?
*******

o gece çok ağlamışsın
anlattılar
günah çıkarmışsın
hep beni anlatmışsın
duydum
içelim mi beraber
hadi gel çay koydum
********

itiraf ediyorum;
faili meçhul o şair benim
bu geceden ötesi yok
teslimim.
*********

Seni sevmek? 
Ne demek!
Lafı mı olur?
********

Ben sevgi arıyordum 
sense kurban 
hepsi bu!