Sevgili Eylül' e........................ ...

Ahh Eylül çokkk severdim seni ,
Yüreğimin tam ortasına yaktığın ateşler göğümü dağlamazdan önce...
Şimdi sorsan , sevmiyorum diyemem ki

Ah be Eylül ahh
' Ben yine sana vurgunum '

Selam duruyorum şiire
Alkışlıyorum şairini

Saygıyla

Fatma Hatun Esen

çok güzeldi...sevgi ve saygımla...

‘’ Hiç Eylül şiirim olmamıştı./İçimdeki sevinçlerden uzak hüzünler için ve daima umudu yaşatanlar için.’’

Böyle diyor Zeynep Nilgün şiirinin öyküsü bölümünde ve ‘’Çok mutluyum.’’ Diyerek sürdürüyor.
Öncelikle her ilk,bambaşka sevinçlerle gelir ve yüreğimizi kuşatır.O ilk geliştir,unutulması olanaksız diğer gelişlere benzer.Bu şiirine her baktığında ilk sevinci duyumsar..Yazıldığı günlere bir zaman tünelinden geçer..
Kaç eylül’ü geride bırakmıştır; kaç eylül O’na daha ayrık sevinçler vermiştir hiç düşünmek istemez.

‘’ Sevgili Eylül' e’’ adlı şiiri’den dolayı bir okuru olarak ben de paylaşmak istiyorum o sevinci.

Eylül,en başat izleklerden biri olmuştur yazınımzda.Gelecekte de yerini koruyacaktır.

Çünkü eylül şiirlerinde salt duygu yoktur.Aynı zamanda çeşitlenebilir metaforları,iğretilemeleri buluruz.Sözcüklerimizle resimleriz eylül’ü; onu çeşitlenebilir renklerle anlatırız.

Eylül bir süreçtir.
Gündüz değildir,gece değildir; güneşin dik vurduğu saatlar değildir; güneşin evrenimizi terk ettiği gurup an’ı değildir.
Bu devingen akışın her yıl belli evresinde içinde olduğumuz güz başlangıcıdır eylül.
Bir yüzü sıcak yaz günlerine,öteki yüzü nasıl geçeceği olanaksız olan soğuk kış günlerine bakar.
Daha kestirmeden söylemek gerekirse biz her eylülü aydınlıkla karanlığın alaşımı olarak kabul ederiz.

Bu yüzden eylül insanları en çok etki altında bırakan aylardan biri olmuştur.
Bu yüzden eylül,kendisine şiir yazacak olan şairi oldum olası kıskıvrak yakalayagelmiştir.

Yazılan her eylül şiirinde nedeni bilinmeksizin bir hüzne saplandığını görürsünüz şairlerin.
Ben bunu bir dönüşümün kaçınılmaz vargısına bağlamaktayım.
Yüreğimizdeki kökleri oynatan bir dönüşümün!

Ve bu ayda her şeyin öteki gibi durmadığını kabullenme güdüsü!
Bu güdülemede çok çarpıcı göndermeleri açıklama olanağı bulur şair.

‘’
Sevgili Eylül' e’’ye bakıyorum.Bütün dokusunda değindiğim odak konunun etrafında fır dönüyor duygular:

‘’ İşte böyle sevgili Eylül….
Aslında ne çoktu söyleyeceklerim
…….. ‘’
Daha ilk dizeden başlıyor eylül’e yönelik göndermeler..
Sonrasında sürüp gidiyor.Bir sonsuz koşuyu izler gibi dizelerdeki duyguların koşuşuna tanıklık ediyorsunuz.
Sonrasında…Fırçadan neler yansımıyor ki şiir Tuvalına:hüzün,üşümek,sabahları karşılamak,eskimeyen zamanlar,taze umutlar,güneş oyunları,rüyalar,gökyüzü bütünleşmeleri,yaralara merhem olmalar…

Sürüyor şiir..
Sonraki dizelerde ‘’hasretleri,vedaları,hıçkırıkları,gözyaşlarını,sevda küskünlüklerini,iliklere değin işleyen başkaldırıları,esrik şarkıları ve onların ayrılıklara isyan edişlerini,yas tutan yağmurların uğurlanan ayrılıklara yönelik serüvenlerini…’’ biraz hüzün biraz siteme bulayarak anlatılıyor.

Bu çözümlemeli akış içerisinden kurtulduğu da oluyor kalemin ve isteklerde bulunuyor eylül’den!
O’na ‘’rüzgarla söyleşmesini,yağmurla sevişmesini,aşkın terinin soğumadığını’’ duyururken sonsuz bir mutluluğun da gelecekte olduğu muştusunu veriyor.
Şiirin finale yaklaşırken yaşamdan beklenenlerin /yaşamdan alınamayanların/
‘’ Özgürlük niyetine
Sevdalar niyetine ‘’

Olduğu ortaya konuyor ve:

Çorak topraklara tohum olup
Doğmamış güneşe uzansaydım.’’

Dizelerinde yaşanan yıkılışa dönüşüyor.Ağır eziklik ise şiiri kilitleyen aşağıdaki şifreyle gerçekleşiyor:

‘’İlahi bir çılgınlıkla
Tüm yasaklı şarkılara
Kapını açsaydım anadan üryan.’’

Bu değinme yazısı için kısacık bir gezinti yaptığım zaman görünen ve görünmeyen duyguların peşine takıldım.
Gördüm ki ‘’ hüzün,keder,yalnızlık,sessizlik,durgunluk,bitmek,kuraklık,kaybolmak,boşluk,ürkü,solmak,yanılsama,….’’ Gibi sayısız kavramlar, bir insan yaşamının şimdi’ye oturan yörüngesini anlatıyordu.
Bu kavramlar salt eylül’e değil,geçmişe de göndermelerle doluydu.
Şiiri okurken salt eylül’e yöneltilen sözlerle karşılaşmadım.
Geçmişteki bütün eylüller, kurulan iç gerilimin suç ortaklarıydı.

Şiirde Zeynep Nilgün’e çok yakışan biçem dikkatimi çekti.
Bir geçmişi şimdiki eylül’e ‘’zamanın özü’’olarak yüklemek ancak bu biçemdeki ustalıkla olasıydı.
O,her şiirinde olduğu gibi,duyguyu düş evreninin derinliklerinden aşırarak şiirine teslim etmeyi anılan biçemle gerçekleştiriyor.
Sevda şiirli denildiğinde us’a ilk gelen şairlerden biri olan Zeynep Nilgün’den,bitmeyeceğine kesinlikle inandığım
‘’yaratıcılık iksiriyle’’yeni şiirlere imza atmasını diliyor ve bu harika şiirinden dolayı kendilerini kutluyorum.
Umudu yaşatma istencinde şiirlerinin ufkunu aydınlatmasını dileyerek….

Bir nefeste okunan sonrasında Eylülün yüzyıllardır yüreklerde mührünü vurmuş mahlasını yok eden yerine farklı ama buruk umuda dair bambaşka tad bırakan bir eserdi damaklarda.

Her zaman ki gibi kaleminizin gücünü hissetmemek ne mümkün sevgili üstadem.Teşekkürler ediyorum bu güzelliği sunarak nasiplenmemizi sağlamanıza.

Sevgim ve saygım daima.

Hiç Eylül şiirim olmamıştı..Artık var ve çok mutluyum..İçimde ki sevinçlerden uzak hüzünler için, sevdalar için, ve daima umudu yaşatanlar için....sevgiyle.......

Seni seviyorum Eylül........

Hemde harika olmuş şiir...
Bende çok seviyorum Eylülü..

Kutluyorum.
Yüreğinize sağlık.

Saygı ve sevgiler

Eylül şairlerin en güzel hüzün şiirlerini yazdığı ay,ilham kaynağı olan ay,yüreğinize sağlık dizeleriniz çok güzeldi,severek okudum.Yüreğinize sağlık,saygı ile...

Hiç Eylül şiirim olmamıştı..Artık var ve çok mutluyum..İçimde ki sevinçlerden uzak hüzünler için, sevdalar için, ve daima umudu yaşatanlar için....sevgiyle.......
Seni seviyorum Eylül........
Değerli dost Nilgün Hanım, Eylül'e şiiriniz gerçekten çok çok güzeldi; ancak benim size bir başka önerim olacak... Katılırsınız veya katılmazsınız, o sizin takdiriniz... Benim öneriM: Bu güzel şiirin aynı zamanda, çok güzel bir MEKTUP olabileceğini hissediyorum; bu nedenle size önerim, 'Türkan Saylan Mektup Yarışmasına', bu şiirinizi, uygun bir takım değişiklikler ve eklemelerle birlikte bir nesir haline getirerek katılmanızı öneriyorum, takdiri size bırakıyorum. SEvgilerimle esen kalın!(10on+ant)

şairler mektup yazar... bu mektup okunur Eylüle giden mektup..okunası güzel paylaşıma tşk..

İşte böyle sevgili eylül
İsyanım kayıp düşlere değil
Küsüp giden sevişmeler üstüne
Kızıl saçlı ninnilerin uykusuzluğuna
Boynu bükük susmalara
Gözü kara cümlelerin derin izlerine
Keşke uzatabilseydim gözlerimdeki çocuğu
Milyon kere ölmelere
Keşke açabilseydim göçebe kuşların taşıdığı
Sancılı mektupları
Sararmış gülüşlere derman olsaydım yaprak yaprak
Ah eylül
Özgürlük niyetine
Sevdalar niyetine
Çorak topraklara tohum olup
Doğmamış güneşe uzansaydım
İlahi bir çılgınlıkla
Tüm yasaklı şarkılara
Kapını açsaydım anadan üryan.

neden başkadır eylül e yazmak.....eylülleşmek birazda uçuk bir pembenin kanatlarıyla alıvermek hüznü içeri...anlamsızlık karmaşasında karşılamak hüznün en koyu tonlarını....bir eylül yaratmak saklanmak bir ömür boyu

İşte böyle sevgili Eylül….
'Aslında ne çoktu söyleyeceklerim
Penceremdeki hüzün renklerin uyanmadan
Kalbimi üşüten her harfle
Uyanmayan sabahlarını öpüp
Günaydınlarını ağırlayacaktım dudaklarımda
Eskitemediğim zamanlarda'

bir serzenis Eylül zamanlarina
cok etkileyici dizeler...

'En çok vedaları anlat hıçkırıklar arasında
Avucuna sızan gözyaşlarını
Zimmetle sevdanın küskünlüğüne
İliklerine kadar işlesin isyanlar
İzin verme esrik bir şarkının
Ayrılığa eşlik etmesine ...'

istemesek te
nedense
yürekleri acitan
hep Eylül`e rastlar
ayriliga eslik eden
esrik sarkilar...

'İşte böyle sevgili eylül
İsyanım kayıp düşlere değil
Küsüp giden sevişmeler üstüne'

Eylül`le cok icten bir söylesi...

Sevgili Nilgün,
beni de icine alan
yine güzel bir siirini okudum...
yüreginin yalin sesini
ve güclü kalemini kutluyorum...
sevgiyle kal..