Ben oradaydım, dilini bilmediğim insanlar içinde, içimde çok az kelime vardı, telaffuzum iyi değil gitme demelere...
Sesimi bastırdım avuç içlerime, dişim kan kırmızısı kelimeleri bir bir eziyordu. Düştüm, tökezleyerek yürüdüm. Durdurdular orta caddede beni, kalabalık adını pankartlarda taşıyordu. Okumayı yeni çözmüş küçük çocuklar gibi heceleyerek okudum. Yuvarlandı taşlar, kaldırımlar boşalmış kadar kalabalık vardı. Ben oradaydım, kendimi ifade edemediğim bir kaç kelime ile ne anlatabilirdim ki?
Soruları kafamda parça parça birleştirdim, asıl sorun cevaplarını nasıl bulacaktım. Yol yorgunluğu var üstümde, üstüme kırık camlar düşüyordu, kocaman pankartlar vardı, kocaman boşluklar...
Sevgili dostum, muhtemelen kayıp oldum. Ellerimi cebime koydum, yolun yokuşu ve haritasız bir düzen...
Nasıl kayboldum bilmiyorum. Aynı sokaklar aynı insanlar neden farklı düşünceler?
Sevgili dostum kaybolmak önemli değildir, kaybolduğum insanlar aynı insanlar, beni dün gece anlayan insanlar. Bugün farklı dil kullanıyorlar. Kullanmak istiyorum kendime ait yangınları kalabalık ortasında, etraf simsiyah.
Gözüm boşluklara dalıyor, uzak şehirlerin terk edilmiş uclarında.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta