Sevgili amcam Şiiri - Muzaffer Uzunkaya

Muzaffer Uzunkaya
384

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Sevgili amcam

İlyas amcam Amasya'da evlenmiş,
Nurdane yengemi sevmiş,oarada kalmış,
İki çocuğu olmuş Hatice ve Semra,
Fakir ama onuruyla yaşamış.

Biz de gittik Hatice ablamın düğününe,
Ortak olmak istedik onun en sevinçli gününe,
Düğün güzel oldu,eğlendik birlikte,
Bir yastıkta kocayın dedik,hep esenlikte.

Çok zaman geçmedi ansızın bir haber,
Eniştem suç işlemiş diye hapse girer,
Biz inanmadık aslında,elden ne gelir,
Garibin sahibi olmaz ALLAH'tan başka.

Eniştem hapiste hastalanmış,gözleri kör,
Bak şu feleğin işine nankörmü nankör,
Yakalandığı hastalıktan kurtulamayıp ölüyor,
Hatice ablamın sırtına dağlar gibi yük geliyor.

Bir çocuğu ile yalnız ve çaresiz kalmış,
Amcam okutmadığı için o da cahil kalmış,
Mücadeleyi bırakmayıp zar zor bir işe giriyor,
Evine ve çocuğun ağzına bir lokma ekmek giriyor.

Sonra bana yazdığı mektup çok dokundu kalbime,
Babam okutmadı dedi,şimdi derdimden kime ne,
Kızlar okuyup da ne yapacak derdi hep,
Böyle olacağını bilseydi,söylermiydi acep.

Bir zaman sonra mektup geldi Hatice ablamdan,
Babam çok hasta diyor,görmek istiyor babanı,
Hastanede gözleri yollarda hasretle bekliyor onu,
Dünya gözü ile bir daha görüşsek ne olur.

Babamı bir hüzün sardı,üzülüp düşünüyor,
Bir yanı gitmek istiyor,öbür yanı gidemiyor,
Çok para lazım oralarda diyor,ne yapacağız,
Benim de fazla imkanım yok,nasıl aşacağız.

Bunları düşünürken zaman su gibi akıyor,
Her geçen dakika amcamı bizden alıyor,
Günlerden bir gün Hatice ablamdan bir mektup,
Babam öldü diyor,neden gelmedi baban diyor.

Babam haberi alınca perişan,yıkıldı adam,
Yine de bir ümidi vardı,görmek için amcamı,
İlyas kardeşim diyerek ah edip ağlıyor,
Yüzü artık gülmüyor,o günden sonra karaları bağlıyor.

Amcam ölünce Belediye kaldırıyor cenazesini,
Zindanarkası mezarlığına defnediyorlar,
Babam bu habere çok üzüldü,kahroldu,
Bundan sonra elden ne gelir,olan oldu.

Yıllar sonra ben de gittim mezarını ziyarete,
Bir kış günüydü,karlar yağmış kabirler üstüne,
Ne kadar aradıysak bulamadık mezarını,
Yaradan affetsin günahını,huzurla yat amca.

Yıl 1985 İstanbul'a gittim,sağlığım için,
Ameliyat olacaktım sağ elimin parmaklarından,
Bir ziyaret edeyim dedim amcamın kızı Semra'yı,

Oturdum,biraz konuştuk,nedir bu sefalet ve darlık,
Çocuklar fazla,hatırlamıyorum bilmem kaç tane,
Bir de ben gidince hepten ayakta kaldık,
O hali çok dokundu bana,üzülerek ayrıldık.

Bir zaman sonra şok haberle sarsıldık,
Semra ölmüş dediler,hayretle donakaldık,
Daha genç yaşta yummuş hayata gözlerini,
Sen de huzur içinde yat,unutmuyorum duamda sizleri.

Şimdi hatıramda canlanıyor ikisinin ziyareti,
Köye gelmişlerdi,Amcamla Semra birlikte,
O zaman evlenmemişti,neşeli ve hayat dolu,
Kaderimizi bilmiyoruz,ne olacak insanoğlu.

Sonra evlenip İstanbul'a gelmiş Semra'lar,
Duramamaışlar peşlerinden gelmiş Amcamlar,
Ama çok yaşamadılar,bilmem kaç yıl,
Ecel şerbetini içtiler,kaldı mezarları İstanbul'da.

Yıl 2005,rahatsızlığı için kızımı götürdüm doktora,
Hastanede biriyle tanıştım,dedim nerelisin,
Amasyalıyım dedi,dedim içindenmi? ,
Evet dedi,nedir derdin,soracaksan sor.

Bir İlyas Usta vardı,hatırlarmısın onu,
Cinayet işledi diye damadını atmışlardı içeri,
Evet hatırlıyorum dedi,başkasıydı o cinayeti işleyen,
O da cezasını buldu,başka bir hadiseden.

İlahi adalet bulacaktır yerini,ne yaparsan,
Huzur bulamazsın paraya,pula taparsan,
Akibet bir avuç toprak doyurur insanın gözünü,
İyilik yap daima,Hak sevgisi sarsın özünü.

(07.07.2005-Bulancak-Giresun)

Muzaffer Uzunkaya
Kayıt Tarihi : 14.7.2005 23:19:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Muzaffer Uzunkaya