Senden varlık istemem,yokluğa gelmişim ben
Bir selâm, bir tatlı söz, yeter bana sevgili
Muratsızlık içinde, muradı bilmişım ben
Hayâle daldığım göz,yeter bana sevgili.
Varsın görmesin gözüm,elim değmesin varsın
Sen gönül sarayımda, canım dediğim yar'sın!
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Kutluyorum Hatice hanım,
sefayla okudum, içerik hüzün ve özlem dolu, zengin bir hece, kaliteli anlatım daha ne olsun dedirtecek kadar değerli elleriniz dert görmesin daim olsun inşallah Allah'a emanet olunuz
Varsın görmesin gözüm elim değmesin varsın
Sen gönül sarayımda canım dediğim yarsın
İsmin ile titreten cismimi yakan korsun
Yüreğimde yanan köz yeter bana sevgili.
Şiir gerçekten mükemmel bir akıcılıkla okuyucuyu sürükleyen duygu sağnağı yaşatan bir çalışma olmuş,ancak yukardaki dörtlük adeta şiirin tamamını özetleyen ve öz veriyi enfes bir biçimde işleyen dizeler.Hayranlıkla okudum.Kutluyorum Hatice hanım,yürek sesiniz hiç susmasın.
Şairenin kanaatkar ve okyanuslarca geniş, zengin bir gönlü var.Hiç bir şeyin fazlasında gözü yok ki... Su gibi aktı okurken şiir. Kutluyorum içtenlkle ve sevgimle. Nicelerine...
HAYATA HANGİ PENCEREDEN BAKTIĞIMIZ ÖNEMLİ…
Şiiri birkaç defa okudum. Çok çok anlamlı geldi bana.
Varlığı razı olmak varken, var olduğunu bilmek, varlığından uzak da olsa yokluğuna razı olmak gerçekten hem enteresan, hem de farklı ve oldukça etkili bir bakış şekli.
Hani bir selamını almak, bir tatlı söze mazhar olmak gönül ehline, gerçekten sevene yeter, diyebilmek olgunluk gerektiren, kemale ermenin işareti sayılacak tavır ve davranışın bizzat kendisidir.
Murat alamamışlığı murattan saymak kolay iş değil. Gerçeği görüp kabullenmek, içselleştirmek ve bir bakıma kaderin tecellisine boyun eğerek sükunetle hayatını devam ettirebilmek gerçekten ermişliğin işareti…
Sevgilinin hal hatır sorması, yakınında değilse iki satır yazması sevileni muhteşem mutlu edeceğe benziyor.
Nerede böylesi geniş gönüllülük?
Nerede böylesi, halden şikâyetsizlik?
Nerede hayatı olduğu gibi kabulleniş?
Şiir oldukça etkili ve eksiksiz yazılmış.
Her dörtlük mükemmel derecede.
Tanıdığım Hatice Hanım kendilerini de çoktan aşmışlar.
Ne güzel, dost bildiğimiz, bir şekilde merhabalaştığımız değerli arkadaşların böylesine etkili ve güzel şiirler yazması…
Gerçekten her bir dörtlük çok fazlasıyla en iyi, en içten, en gerçekçi yorumu hak ediyor. Ancak bu aralar bilgisayar başında fazla kalamıyorum.
Umarım Hatice Hanım ve dostlar beni anlayışla karşılarlar…
Tebrik ve takdirlerim değerli Hatice Hantal Hanıma.
En derin sevgi ve saygılarımla…
Hikmet Çiftçi
“GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”
Bazı dizelerde kafiyeler zayıf veya yok.. Ama bütünüyle bakıldığında akıcı anlamlı ve duygu dolu bir şiir... Tebrikler
Harika bir sevda şiiri okudum
Sevgi/li/ye yazılmış bir aşk mektubu gibi ama o bildiğimiz kalıpçı aşk mektubu değil,insan ruhunu okşayan, sevgi derinliğini eşeleğen güzel bir şiir okutun bize sayın H.HANTAL.İçtenlikle kutluyorum
Okuduğum şiirlerinizden aklıma sinen sararmış güz yaprağı görüntüsü yerin, uzunca bir süre sonra, yüreğe bir cemre düşmüş gibi geldi bana...
Önce, bu görüntüye sevindiğimi söylemeliyim.
Hayırlı olsun...
Şiir güzeldi fakat, bana sevgi terazisinin bir kefesine, aşırı mütevazi duygular vardı bence.
Kutluyorum cemrenin düştüğü yüreği ve şiiri,
sevgimle, saygımla Hatice hanım kızım,
Ünal Beşkese
Şiirin yakıştığı el, onun yazanın dilinden gelir...
Ya dil nereden?
O da 'içten, özden, meşrepten...'
İşte Hatica Hanım da şiire çok yakışanlardan...
Yetinmeyi, beklemeyi, sadakati bu kadar mı güzel anlatır bir şiir...
Kutlarım Değerli Bacım... Bu arada sayfama 'hece şiiri bekliyorum' yazmışsın, inşallah Bacım..
Merhaba Üstadem!
Manalı, akıcı ve sürükleyici idi.
Tebrik ediyor, daha nicelerine muvaffak olmanızı diliyorum.
100+heybem.
Saygı ve sevgiyle..
Bu şiir ile ilgili 12 tane yorum bulunmakta