Sevgili!
Sana yazmak gelmiyor içimden.
Ama ne yapayım senlerle doluyum.
Taşıyamadığım vicdanın sorgusuz, yargısız pençesindeyim.
Yazsam yanacağım yazmasam...
Viran olmuş şehirlerimin kızılcık gülüne,
diye başlamak gelir içimden.
Cümlelerin tarifsizliğinde,
sana ulaşacak yollarda, kendime imkansız engeller yaptım.
Ve tarifsiz aşkların en matemli havasını solumaktayım.
Bundandır ezikliğin en masum duygusuyla korkarım.
Merak etme...
Ben, sendeki beni de alıp gidiyorum.
Seni; tasasız, engelsiz yollardaki senle bırakıyorum.
Senin olmadığın her yerin özlem olduğunu bilerek gidiyorum.
Varlığının hissiyle tarih kokan bir şehirde;
ama bir o kadar da yalnızlığın ürkek bedeniyle yaşıyorum.
Senden uzaklaşmak seni unutmak mıdır?
Unutulmaz olan seni,
bulanık zihnimin köhnelmiş parçası yapmak mıdır?
Kararsızım, kararmış sızımdan...
Haydi sevgili bir tebessüm et!
Bunu sana değil,
aşkın sillesini yemiş garip bir yolcunun bahtına söylüyorum.
Karanlık bir gecede,
ayışığı misali aşık yolcuya yol gösteren sevgili!
Hayalinin dokunulmaz heybetiyle söylüyorum:
Sen, sevmek için bir nedensin;
ama sevginin bütün benliğime işlediğini nerden bileceksin ....
Kayıt Tarihi : 2.8.2011 01:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!